Viktor 3 Mart 2011 de 40 yaşında öldü. 5 Mart'ta cemre ile birlikte toprağa verildi Bodrum-Bitez'de. Bugün 12 Mart, Küçükkuyu'da, Çamtepe'de anılıyor sevenleri, buğdaycı, tohumcu dostlarınca. Herkes orada değil elbet, kendi köşesinde onu anan yüzlerce dostundan biri sayıyorum kendimi. Iznikte zerenkadelerle her bahar onu anacağım. Kar eriyor bugün, nergisler, zerenkadeler başlarını kaldırıyor.
40 yaşında biri neden ölür? Hastalık desen değil, bir çeşit kaza. Bilmiyoruz nedenini, annesini ziyarete gitmişti dendi, belki de vedaya gitti. Çok yoğun yaşadığı, uykusundan kısıp çalıştığı söylenir. Ben o denli yakından tanımadım Viktor'u, uzun boylu sohbetlerimiz de azdır. 2000'de Bodrum'da tanıştım Viktor ve Oya ile, Buğday serüveninin izleyicisi oldum yıllardır. Yanda 9 Haziran 2000 de Bodrum pazarında açtıkları Buğday tezgahı başında Tijen'le birlikte.
Viktor'un sadelik ve özgünlüğüne, yaşamını kendi bildiğince düzenlemesine ve tohuma, tohumun gücüne inancına her zaman sevgi ve saygı duydum. Fikirlerini sade örneklerle açıklaması, yaşadığı gibi düşünmesi, düşündüğü gibi yaşaması, yazarak paylaşması, üretmenin keyfini çıkartması yüzlerce genç buğdaycı yarattı. Ekolojik pazarların Istanbul'da yaygınlaştırılmasında da Viktor'un ve buğday gönüllülerinin, üreticisinin emeği büyüktür. Anadolu'da çok gezdi Viktor, her yerde bir güzellik gördü, Bafra'da üretilen zembiller son projelerinden biriydi. Bu proje beni de çok heyecanlandırmıştı, birlikte gidip yerinde görecektik, bu güzelim zembilleri yaşatıp yaygınlaştırmaya çalışacaktık. Planladığımızı yapamadık bu hafta, ama söz Viktor gideceğim, Bafralı kadınların emekleri en güzel biçimiyle pazarlara ulaşacak. Bu sayfalarda da anlatıp paylaşacağım, her kim okuyorsa onunla.
Viktor özgün ve yerli bir tohumdu. Hani o koruyup çoğaltmaya çalıştıklarımız gibi. Tezgahta göze batmayan, ama lezzetli, sulu, verimli, az suyla, az gıdayla yetinen. Soframızı, bahçemizi şenlendiren bitkiler gibi o da gönlünce yaşadı, üretti, sevdi, sevildi, tüm dostlarının, yakınlarının başı sağolsun, tohumu bol olsun. Bu bahar ve her bahar tohumlarımızı takas ettikçe, toprağa verdikçe, aşıladıkça, çoğalttıkça, ürettikçe ve keyifli sofralarda paylaştıkça o da bizimle gülecektir.