Bu blog Türkiye'de ve dünyada Etnobotanik konusundaki gelişmeleri paylaşmak amacıyla oluşturulmuştur. Etnobotanikle ilgili haberlere, projelere, kaynaklara ve duyurulara ulaşabilir, siz de kendi verilerinizi iletebilirsiniz.
Cuma, Aralık 29, 2006
Cumartesi, Aralık 23, 2006
ICEB 2005 PROCEEDINGS (BİLDİRİLER KİTABI) YAYIMLANDI
21-26 Ağustos 2005'te Yeditepe Üniversitesi'nde gerçekleştirilen IV. Uluslararası Etnobotanik Kongresi'nde sunulan bildiriler, posterler ve sepetçilik sergisi kataloğu Aralık 2006'da Ege Yayınları tarafından yayımlandı. ISBN:975-807-153 X
Tamamı İngilizce olan kitapta 45 sözlü, 62 poster sunum ile 4 plenary konuşma ve Dünya Sepetçiliği Sergisi (“Baskets of the World: The Social Significance of Plaited Crafts”) konusunda 29 katkı ile sergide yeralan sepetlerin kataloğu da yer almakta. 700 sayfa, Fiyatı yayıncısından: 50 YTL. Aşağıdaki adreste kitabın içeriğini de görebilirsiniz.
Yayın ısmarlama adresi: http://www.zerobooksonline.com/tr/product_details.asp?cat=&subcat=&product=1481&highlite=ICEB
Zero Yayıncılık/ Ege Yayınları
Aslanyatağı Sokak, Sedef Palas, 35/2
Cihangir 34433 İstanbul
tel.0212 244 7521
Sipariş için:
Ahmet BORATAV
Fax: +90 212 244 32 09
E-mail: aboratav@gmail.com
www.zerobooksonline.com
Pazartesi, Eylül 04, 2006
SULTANSAZLIĞI, SİNDELHÖYÜK SEPETLERİ-SELELERİ
Son yılların en keyifli gezilerinden birini yaptım geçen hafta. Kendimi evimde hissettiğim Aksaray ve Niğde'den sonra Kayseri'nin Develi ilçesine gittim. Botanikçi Mehtap Öztekin ve anneannesinin rehberliğinde Develi'yi gezdik. Sindelhöyük'de Süleyman ustayı bulduk ve onun kındıra'dan (Typha) sele-sepet örüşünü izledik. Kol tekniğiyle bir araya getirdigi kındıra demetlerini yine kındıranin özü ile bağlayarak yeni formlar, biçimler yaratışını gözlemledik. Baba mesleğini yaklaşık 30 yıldır sürdüren Süleyman usta ve eşi Firdevs bize sanatlarını cömertçe gösterdiler, deneme yapmamıza olanak verdiler. Bu el sanatının günümüzde ortadan kalkan uygulama alanlarının (erzak selesi, bok sepeti gibi) yerine yeni kullanımlar yaratmaları hem yerel el sanatlarının korunması hem de yerel ekonominin ve doğal kaynakların geliştirilmesi adına çok sevindirici.
Umarım sepet sergisi projesini gerçekleştirebilir ve Süleyman usta gibi sanatını sürdüren ustaların bu el sanatlarından gelir sağlamasını ve yeni ustaların yetişmesini sağlayabiliriz.
Salı, Ağustos 08, 2006
Bir etnobotanikçi gözüyle Fas (Morocco)
EARTH (Early Agricultural Remnants and Technical Heritage) Projesi'nin aletler ve tekniklerle ilgili 2. grubunun 2. atelyesi 25-28 Mayıs 2006'da Fas'ta yapıldı. Agadir'de buluşan gruba 1. grup eşbaşkanlarından biri olarak ben de katıldım. Tafroute'da iki farklı mekanda yapılan çalıştayın ertesinde bir günü de Taroudant kentinde geçirdik. Böylece 6 günde 3 az bilinen Fas kentini kısmen ziyaret etme fırsatım oldu, buna karşın Marakeş, Fez gibi Fas'ın önemli kentlerini göremedim. Yine de gördüklerim, yaşadıklarım, tattıklarım öylesine değişik, görkemli ve büyüleyiciydi ki bunların bir kısmını paylaşmak istedim.
Çarşılar: Agadir ve Taroudant'ta iki suk (kapalı çarşı) gezme şansım oldu. Agadir'de yaklaşık 150-200 dükkanlı görece küçük ve modern bir kapalı çarşı vardı, büyük bölümü gıda (sebze, meyve, baharat, et ve balık), giysi ve modern ev eşyası dükkanlarından oluşan çarşıda birkaç antikacı da vardı. Gümüş takılar, eski araç-gereçler, kutular, sepetler ve Fas'a özgü çanaklar gördük. En hoş görüntüler yiyecek satan bölümdeydi... Bende renk cümbüşü duygusunu yaratan özellikle iri demetler halinde satılan havuçlar, çaya katılan taze nane demetleri, büyük bal kabakları, baharatçıların ve zeytincilerin tezgahları ve şerbet satan adamdı. Satıcıların çoğu erkek olmakla birlikte yukarıda resmi görülen kına satan kadın gibi bazı tekil kadın satıcılara da rastladık. Çarşıda ilginç görüntülerden biri canlı küçük su kaplumbağalarının, her boydan kara kaplumbağalarının, kurbağa ve kertenkelelerin de satışta olmasıydı. Bunların neden satıldığını, kimin aldığını sorduğumuzda bahçede beslenmek üzere alındığı söylendi. Sepet seven biri için Fas çarşıları bir cennet: her boyda, desende sepetler, küfeler ve deve biçiminde sepet örgüsü nesnelere rastladım. Baharatçılar her türlü tanıdık kokunun yanı sıra, tanış olmadığım tad ve kokular içeriyordu. Bir baharatçının Berber çayı ikramını kabul edip tezgah arkasına oturduğumuzdan az sonra kendimizi 40 çeşit olduğu söylenen ve ete katılan bir baharat karışımından, yine içinde en az 40 çeşit olan bu kez balığa katılan karışımdan, Berber çayından, zafran (safran) ve ancak gelince ne olduğunu anladığım zencefilden küçük paketler tarttırır bulduk. Baharatçının tavanından sarkan sepetlerden ikisi de çıkarken omzumda asılıydı. Aldıklarımızın parasını öderken adet üzere sıkı pazarlık yapmamıza karşın yine de oldukça fazla para ödediğimiz söylendi Faslı arkadaşlarımız tarafından. Zerdeçal'ı alırken kokusu tanidik geldi ama Curcuma ya da Turmeric dedikleri bu baharatın zerdeçal olduğunu anlamam için geldiğimde kaynaklara bakmam gerekti. Hemen her yemeğe kattıkları zerdeçal'ı ne denli az kullandığımızı düşünüp üzüldüm. Taroudant çarşısı ise çok daha eski ve görkemliydi, kaç kez kaybolduğumu hatırlamıyorum. Daha çok antikacı, halıcı, sepetçi, bıçakçı, derici, gümüşçü gezdik bu çarşıda. Ayrıca Taroudant'ın ünlü deri tabakhanelerini de ziyaret ettik.
Kazbah: Fas mimarisinin en ilginç örneklerinden biri hiç şüphesiz kazbah denilen yerleşimler. Bir aile ya da klana ait olan bu kalemsi yapılar yüksekçe tepelere ya da yamaçlara kurulmuş. İçlerinde çok sayıda taştan örülmüş 2-3 ya da dört katlı evler var. Düz damlı evlerin teraslarından tüm ova izlenebiliyor. Avlular, dar sokaklarla birbirine bağlanıyor. Hayvanlar da evlerin alt katında yaşıyor. Bizim atelye çalışması yaptığımız Kazbah Tizourgane, Agadir'in 100 km güneydoğusunda, Tiznit- Tafroute yolundaydı. İçinde aynı aileden 8-10 hane yaşıyor, ancak evlerin büyük bölümü boştu. Uzun süredir gençlerin yurtdışı ya da büyük kentlerde çalışması nedeniyle bu yapılar terk edilmiş, şimdilerde onarılarak turizme açılmaya başlanmış. Burada argan yağı imalatını gözledik.
Argan yağı:
Sadece Fas'ın güneybatısında 700-800.000 hektarlık bir alanda yetişen argan ağaçlarının (Argania spinosa) iri yeşil zeytin büyüklüğündeki meyvelerinden argan yağı denilen, yemeklerde kullanılan bir yağ çıkarılıyor. Zeytin ağaçlarına benzer bu ağaçlar Fas'ın bu bölgesinde görülen hemen tek ağaç. Yağ, bu meyvelerin sert çekirdeklerinin içindeki bademe benzer iç kısmından elde ediliyor. Çekirdekler kadınlar tarafından tek tek elle kırılıp çıkan iç kısmı kavruluyor ve sonra taşta (eldeğirmeni) öğütülüyor. Elde edilen koyu sıvı suda yoğurularak posası alınıyor ve kalan posa da hayvan yemi olmak üzere kurutuluyor. Yol boyunca ağaçların bölgede bol olan keçi sürüleri tarafından sevilerek yendiğini, hatta pek çok keçinin yapraklarını yemek için ağaçlar üzerinde olduğunu da gördük. Argan yağının imalatını izlerken, bu yağın hem çok yararlı, besleyici olduğunu hem de ilaç ve kozmetik kullanımları olduğunu öğrendik. Ancak uzun işlemler gerektirdiği için üretimi azalan, hatta tamamen duran bu yağ şimdi yeni oluşturulan kadın kooperatifleri tarafından ihraç edilmek üzere üretilmeye başlanmış. Bu konuda daha fazla bilgi için şu sayfaya bakılabilir: http://www.sofadisargan.com/En/Aceite%20de%20Argan.html
Orta Anadolu'da bir zamanlar yemeklerde kullanılan, keten tohumu (zeyrek), hardal ve ızgından elde edilen beziryağının da benzer şekilde 1970'lerde üretimi durdu, umarız bu besleyici ve aynı zamanda tıbbi yağ bizde de yeniden üretilmeye başlar, atıl durumdaki bezirhanelerin son örnekleri de böylece işleve kavuşur.
Sepetçilik: Yakarıda çarşılar bölümünde Agadir çarşısında gördüğüm sepetlerden söz etmiştim, ancak Taroudant yolunda gördüğüm sepetçiler bugüne dek görmediğim nice ürünü ve yapılışını görme fırsatı verdi. Kamış, saz ve muhtemelen söğütten hasırlar, sepetler, kovanlar, perdeler ve iskemlelerin yanı sıra evlerin avlularında ya da bahçe ve tarlalarda kullanmak üzere küçük kulübeler de örmekteydiler.
Çarşamba, Haziran 14, 2006
Buldan-Denizli'de EARTH atelyesi
3-6 Mayıs 2006
EARTH (Early Agricultural Remnants and Technical Heritage) Projesi çerçevesinde Türkiye dahil 13 ülkeden 22 bilim insanının katıldığı bir atelye (workshop) çalışması Mayıs başında Buldan'da gerçekleştirildi.
Çalışma konusu: tarım topluluklarında yabani bitki kullanımı idi. Konuklar Sarayköy'de Başoğlan Umut Termal Otel'de ağırlandı. Atelye sırasında Buldan pazarı ve Yayla Gölü çevresi köyleri gezilerek tarımsal çalışmalar izlendi, doğadan bitki toplanması konusunda bilgi alındı, toplanan bitkiler ve sunulan yerel yemekler tadıldı. Buldan çarşısındaki Ağam Restoran ve Yayla Gölü'ndeki Cafer Baba konuklara çağla dövmesinden otlu pideye, balcan-soğan'dan tahinli pideye ve saç tavadan dürüme dek her türlü yerel lezzeti güleryüzle sundular.
3 günlük atelye çalışması Buldan Halk Kütüphanesinde toplam 4 oturum olarak yapıldı ve 16 bildiri tartışıldı. European Science Foundation (ESF) tarafından desteklenen atelye çalışması sırasında Buldan Kaymakamlığı, Halk Kütüphanesi Müdürlüğü, Buldan Doğal Hayatı Koruma Derneği ve Ali Tunaboylu Meslek Lisesi desteklerini esirgemedi. Ali Tunaboylu öğrencilerinin, okul müdürü Perihan Ertan yönetiminde Buldan kumaşlarıyla hazırladığı defile, yerel dans gösterisi ve ikram muhteşemdi. Doğal Hayatı Koruma Derneği üyeleri de başta Sait Yalçın, Özcan Durusoy ve Salih Atlamaz olmak üzere atelye çalışmasını baştan sona izlediler, Buldan'i gezdirdiler ve her türlü organizasyonda aktif rol aldılar. Cuma günü Denizli Mantar restoranda yenilen öğle yemeğinden sonra Pamukkale ve Hierapolis gezisi ile program tamamlandı.
SUNUMLAR:
3 Mayıs 2006, Çarşamba Halk Kütüphanesi
1. OTURUM: 10:30-12:30
Füsun ERTUĞ ve Leonor PEÑA-CHOCARRO: Açılış, Hoşgeldin konuşması ve genel tartışma konuları sunumu
Konuşmacılar :
ERTUĞ, Füsun
The factors affecting the continuity of gathering: The case of Buldan (Denizli-Turkey)
PALMER, Carol
Wild Plant Foods in the Southern Levant HAJNALOVÁ, Mária
Wild plants for food and medicine: differences between the use of wild plants by Slovak and German minorities living in the central Hungary
CRUZ GARCÍA, Gisella
Children’s knowledge and valuation of wild food plants: an educational programme with tribal and non-tribal children in Wayanad, Western Ghats, India
SELLEGER, Camille
The exploitation of wild resources in the Dogon country (Mali, West Africa)
2. Oturum: 14:00-17:00 Arkeolojik örnekler
POLLMANN Britta, and Stefanie JACOMET
Availability and storage of gathered plants, timing and areas of collection, as well as their role in maintaining the stability of the agricultural system: Some examples from Neolithic lakeshore settlements North of the Alps (ca. 4300-2500 BC)
CHEVALIER, Alexandre
Wild plants in prehistoric archaeological context: assessing their meaning
SCOTT- CUMMINGS, Linda
Minor Crops: Constancy and Nutrition
MORALES, Jacob
The role of wild plants foods in the pre-Hispanic occupation of the Canary Islands: evidence from archaeobotanical, ethnohistorical and ethnographical sources
PEÑA-CHOCARRO, Leonor and Lydia ZAPATA
Human use of acorns in Northern Iberia: archaeological end ethnographic data
PREISS, Sidonie, and Julian WIETHOLD
The use of wild plants in medieval and early modern North western Europe, based on archaeobotanical finds and written sources
4 Mayıs 2006 Perşembe – Buldan Halk Kütüphanesi
3. Oturum: 15:00- 17:00 Etnoarkeoloji- tarih
ANDERSON, Patricia C.
An ethnoarchaeological view of the uses of a special wild grass in Northern Tunisia
BOUBY, Laurent
The role of wild trees and shrubs in the cultivation of fruit trees during medieval times: an interdisciplinary approach.
DÖNMEZ, ALİ A.
Grafting applications in Anatolia
MAI, Bui Ti
The manufacture of oil of mastic tree (Pistacia lentiscus- Anacardiaceae) ROTTOLI, Mauro
Vegetables soups coming from the past
GRIFFIN-KREMER, Cozette
'A neighbourly interest' in furze (Ulex) and nettles (Urtica) in the BritishIsles
5 Mayıs 2006, Cuma -- Buldan Halk Kütüphanesi
4. Oturum: 9:00- 12:00 Tartışmalar ve kapanış
Pazartesi, Mayıs 15, 2006
1) Contemporary Plant Gathering in Central Anatolia: An Ethnoarchaeological and Ethnobotanical Study. IVth Plant Life in Southwest Asia Symposium, 21-28 Mayıs 1995, İzmir.
2) Plant Gathering as a part of Women's Knowledge. 18th Mediterranean Conference, IRCICA, 11 Temmuz 1996, İstanbul.
3) Women as Gatherers of Wild Food Plants. Forum 97: Conservation and Development Forumu, 16-21Kasim 1997, İstanbul.
4) Useful Plants of the Past and the Present. British Institute of Archaeology at Ankara, Research Seminar, 15 Nisan 1998, Ankara.
5) Uslu Köy Çömlekçiliği (Pottery tradition of Uslu Village). Fransız Anadolu Arastırmaları Enstitüsü, Atelier "Methodes D'Analyses en Archéologie: Céramiques et Sociérés II", 26 Ocak 1999, İstanbul.
6) Bodrum'un Yararlı Bitkileri, Atatürk İlköğretim Okulu, 22 Nisan 2000, Dünya Günü Etkinlikleri, Bodrum-Muğla.
7) Bodrum'un Yararlı Bitkileri, Ilıcak İlköğretim Okulu, 30 Nisan 2001, Gündoğan- Bodrum.
8) Aksaray ve Bodrum'da Etnobotanik Çalısmalar. Anadolu Üniversitesi, Tibbi ve Aromatik Bitkiler Araştırma Merkezi Semineri, 14 Şubat 2002, Eskişehir.
9) Tarım Topluluklarında Yabani Bitki Toplamacılığı, Fransız Anadolu Arastırmaları Enstitüsü, Atelier "Methodes D'Analyses en Archéologie: Programme 2002", 26 �?ubat 2002, İstanbul.
10) Bodrum Yöresi Halk Tıbbında Yararlanılan Bitkiler, XIV. Bitkisel İlaç Hammaddeleri Toplantısı, Anadolu Üniversitesi, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir.
11) Wild Edible Plants of the Bodrum Area (Muğla, Turkey), VIth Plant Life of Southwest Asia Symposium, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, 10-14 Haziran 2002, Van.
12) Buldan'da Yararlı Bitkiler Araştırması, Ahmet Tuncay İlköğretim Okulu, 23.10. 2002, Buldan-Denizli.
13) Buldan Yararlı Bitki Araştırmaları, Ali Tunaboylu Anadolu Lisesi, 24.10.2002, Buldan- Denizli.
14) Anadolu'da Etnobotanik Araştırmaları, Yeditepe Üniversitesi, Antropoloji Kollokyumu, 25 Kasım 2002, İstanbul.
15) TÜBA-TÜKSEK ve Bir Kültür Değeri olarak Etnobotanik, 3. Buldan Dokuma, Kültür ve El Sanatları Festivali, 6-8 Haziran 2003, Buldan- Denizli.
16) Buldan 2002 Yılı Etnobotanik Araştırmaları, TÜBA- TÜKSEK 2002 Çalışma Sonuçları Toplantısı, TÜBA İstanbul Ofisi, 21 Haziran 2003, İstanbul.
17) TÜBA-TÜKSEK Etnobotanik Atelyesi Sunumu-Alan Araştırma Yöntemleri, 15 Mayıs 2004, TÜBA İstanbul Ofisi, İstanbul.
18) Buldan' da Halk Tıbbı Uygulamaları, İstanbul Üniversitesi Geleneksel Halk İlaçları Araştırma Merkezi, 03 Aralık 2004 Eczacılık Fakültesi İstanbul.
19) Geçmişten Günümüze Ege-Akdeniz Kültüründe Doğadan Gıda olarak Yararlanma, Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık, Salı Toplantıları, 4.01.2005, Sermet Çifter Salonu, İstanbul.
20) Geçmiş Dönemlerde Bitki Kullanımı: Araştırma Yöntemleri, Örnek Veriler, İstanbul Teknik Üniversitesi, Peyzaj Mimarlığı Bölümü, Pazartesi seminerleri, 18.04.2005, İstanbul.
21) Botanik Bahçelerinde Bitkisel Malzeme Koleksiyonları: Kültüral ve Biyolojik Miras Açısından Önemi, I. Ulusal Botanik Bahçeleri Sempozyumu, 26-27 Mayıs 2005, Ege Üniversitesi, İzmir.
22) The factors affecting the continuity of gathering: The case of Buldan (Denizli-Turkey), EARTH Buldan 2.nd Workshop of Team 1, 3-5 Mayıs 2006, Buldan-Denizli.
23) Current Challenges and Issues Related to Ethnobotany, folk knowledge and Cultural Heritage in Turkey, Christensen Fund Yöneticilerine Sunum, 22 Ağustos 2006, Arcadia Oteli, İstanbul.
24) Etnobotanik Atelye sunumu, TÜBA İstanbul Ofisi 6 Ekim 2006, İTÜ, İstanbul.
25) Doğa Tarihi Müzesi’nde Kültür Tarihi’ne Yeraçmak: Arkeobotanik, Arkeozooloji ve Etnobotanik Koleksiyonlarının Yeri, 2. Ulusal Doğa Tarihi Kongresi, 3-4 Kasım 2006, Ankara.
26) Geçmiş dönemlerde bitki kullanımı : araştırma yöntemleri, örnek veriler, İstanbul Üniversitesi Prehistorya ABD. Etnoarkeoloji Dersi Seminer, 11 Nisan 2007.
27) Geleneksel tatlardan profesyonel mutfaklara, Geleneksel Lezzetler Şenliği
24-27 Mayıs 2007, Sivas.
28) Kültür Mirası Olarak Etnobotanik, Antalya Kent Müzesi Projesi, 18 Eylül 2007, Akdeniz Üniversitesi, Antalya.
29) Muğla Meyve Mirası Projesi sunumu, UNDP-GEF-SGP Komite toplantısı, 18 Ekim 2007, Ankara.
30) Muğla’nın Yerli Meyve Mirası, Organik Tarım Kongresi, Bahçeşehir üniversitesi, 19-20 Ekim 2007, İstanbul.
31) Etnobotanik miras kavramı ve bu mirasın kent müzelerinde sunulması, Antalya’nın Doğası Atölyesi, Antalya Kent Müzesi Projesi Hazırlık Atölyeleri: 3, 9 Şubat 2008, Antalya.
32) Bodrum Etnobotanik Mirası ve Meyve Mirası, TMMOB Bodrum Yarımadasının Çevresel ve Yapısal Geleceği Sempozyumu, 6-9 Mart 2008, Bodrum-Muğla.
33) Muğla ili Meyve Biyoçeşitliliği, TAGEM Doğal Kaynaklar ve Çevre Program Değerlendirme Toplantısı 2008, 10-14 Mart 2008, Antalya.
34) Anadolu'da Geçmişten Bugüne Baklagiller, I. Leguminosae Çalıştayı, 11-13 Nisan 2008, Şanlıurfa.
35) Muğla İli Meyve Biyoçeşitliliği, Biyolojik Çeşitlilik ve Tarım Paneli, Dünya Biyolojik Çeşitlilik Günü, 22 Mayıs 2008, Ankara.
Cumartesi, Nisan 01, 2006
Etnobotanik, kısaca insan-bitki ilişkilerinin incelenmesi olarak tanımlanabilir. İlişki deyince elbet bu işin içine karşılıklı kullanım, etkileşim, üretim ve tüketim girmektedir. Binlerce onbinlerce değil, yüz binlerce, hatta milyonlarca yıldır bitkilerden yararlanıyoruz. Biz onları kullanıyoruz, bitkiler de bizi... etkileşim karşılıklı... biz yeni kullanımlar bulup, bitkileri bu amaçla toplayıp tüketmeye başlıyoruz, onlar buna yanıt olarak mutasyona uğruyor, yeni etkin maddeler geliştiriyor, tadlarını, biçimlerini, renklerini, boyutlarını değiştiriyor, dikenler büyütüyor, ya da tükeniyor...
Bize gerekli olduğunu düşündüklerimizi üretiyoruz, onları üretime alıp çoğaltmak için toprağı sürüp hazırlamak, diğer bitkilerden arındırmak, sulamak için emek harcıyoruz. Bu hazırladığımız alanlara, bitki tohumlarını, fidelerini ekerek, bakımlarını yaparak, onları zararlılardan koruyarak bir türün çoğalmasına hizmet ediyoruz. Buna karşılık onlar da ürünlerini, meyvelerini, yapraklarını, tohumlarını, yumrularını bize gıda, ilaç, lif, yakacak, yem, kap-kacak, barınak ve benzeri hammaddeler olarak sunuyor... soluduğumuz oksijeni bile borçlu olduğumuz bitkiler, güzellikleriyle, kokularıyla da bizi etkiliyorlar: bahçelerimizi parklarımızı onlarla süslüyor, sanatta, müzikte, yazılı kültürde onlardan çok değişik şekillerde yararlanıyor, etkileniyoruz. İşimize yaramadığı, hatta zarar verdiği düşünülen arsız otları tüketmek için de insanoğlu pek çok araştırma yapıyor, para ve emek harcıyor.
Bu arada henüz etkin maddelerini ya da olası kullanımlarını bilmediğimiz ya da bir zamanlar belki bazı gruplar tarafından kullanıldığı halde kayıtları tutulmamış yüzlerce-binlerce bitkinin nesli, bizim doğada bilinçsizce bıraktığımız ayak izleri sayesinde tükeniyor. Hızlı nüfus artış hayvan ve bitki türlerinin sayısını dramatik bir biçimde azaltıyor. Harvard Üniversitesi biyologlarından Edward Wilson’a göre her yıl yağmur ormanlarındaki 27.000 tür yok oluyor. Saat başı üç tür demektir bu! Doğa koruma ve bio-çeşitlilik çalışmaları ile etnobotanik çalışmaları birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Zira kırsal kesimde bitkilerle sürekli ilişkide bulunan insanların bu konudaki bilgi dağarcıkları halen vazgeçilmez önemdedir.
İnsanlığın uzun tarihinde tarım, görece olarak yeni bir olgudur ve kullanılan tüm bitkilerin sadece küçük bir bölümü ekilip biçilmektedir. Dünya yüzünde bilinen tüm yüksek bitki sayısı farklı kıstaslara göre değerlendirildiğinde 250.000 ile 750.000 arasında bir sayı verilmektedir. Bunların sadece 3000'inin yenebilen bitkiler olduğu, buna karşılık 200'ünün tarıma alınmış olduğunu bilmek bu konuda bir fikir verebilir. İnsanlar, özellikle kırsal kesimde, halen pek çok yabani bitkiden yararlanmayı sürdürmektedir.
Geçmişte bitkilerin çok daha önemli bir yeri olduğunu biliyoruz. Tarihi bilgilerimizi yokladığımızda pek çok keşfin, örneğin Amerika kıtasının keşfinin bile Marko Polo’nun 13. yy.da gözlemlediği ‘Baharat Adalarına’ ulaşmak için yapıldığını görürüz. Bitkilerden bazıları bir kıtadan diğerine taşınmış, kimisi ulusların kaderini belirlemiş, mutfak kültürlerini değiştirmiş, beslenmelerini, ısınmalarını, bulaşıcı ölümcül hastalıklardan korunmalarını sağlamıştır.
Her ne kadar bugünkü modern yaşamda, kullandığımız bitkilerin kökeni ve varlıkları çok önemli gibi görünmese de bitki ürünleri petrol kadar stratejik bir önemdedir. Gelecekte fosil yakıtlar azaldığında bu önemleri daha da artacaktır. Bugünkü dünya ekonomisinde buğday, pirinç, kauçuk, tütün, haşhaş, kinin gibi gıda, endüstri ve ilaç ürünlerinin ne kadar yer tuttuğunu düşündüğümüzde bu önemi yeniden anımsarız.
Biz burada etnobotaniğin ne olup ne olmadığını tartışırken pek çok uzman bitkileri topluyor, araştırıyor, genetik değişim çalışmaları yapıyor, etkin maddelerini taklid ediyor, sentetiklerini üretiyor. Bunlardan bazılarını yiyor, bazılarını giysi olarak giyiyor, bazılarını uyuşturucu olarak kullanıp bağımlılıklar geliştiriyoruz. Onları sadece gündelik yaşamımızda gıda, ilaç, yakacak gibi maddi ögeler olarak kullanmakla kalmıyor, onlara içinde olduğumuz kültüre, dine ya da dünya görüşüne bağlı çeşitli anlamlar, tinsel değerler yüklüyoruz. Bazılarının uğur, bazılarının bereket getirdiğine, bazılarının nazardan koruyucu olduğuna inanıyor, büyülerde, tütsülerde, nazarlıklarda ya da sevgimizi ifade için kullanıyoruz.
Her kültür, çevresinde bulduğu, yetiştirdiği ya da takas yoluyla sağladığı bitkileri kendi kültürü çerçevesinde kullanıyor. Bir bitkinin o çevrede yaşayan insanlar tarafından kullanılıp kullanılmayacağını neler belirliyor? Örneğin yenilebilen, tadı güzel olan, bir toplumda çok sevilen bir ot, bir başka yerde yine çok bulunabildiği halde yenmiyor. Neden? Bir yörede ilaç olarak toplanan bir bitkiyi, diğer bir yerde neden kimse kullanmıyor? Bu soruların yanıtlarını belki kimse tam olarak bilmiyor, zira kültür çok karmaşık bir olgu, pek çok parametresi var. Ancak bir kültürü oluşturan ögeleri, tatları, kültürel değerleri, onların o bitkiye yüklediği anlamları anladığımızda bazı soruların o bölge için yanıtlarını bulabiliriz.
Anna Lewington 2003’te yayımlanan Plants for People kitabında şöyle diyor: “Sadece yaşamımızı destekleyen pek çok şeyin kökeni konusunda değil, bunları sağlayan insanlar ve çevreler konusunda da ne denli duyarsız olduğumuzu da bu alandaki çalışmalar sırasında fark ettim. Özellikle bitkilerin endüstriyel kullanımlarının çevre üzerindeki yansıması ve geleneksel olarak tarımı yapılanlar dahil bir çok canlı türü üzerinde (bitki ve hayvan) giderek artan tehdit kaygı verici. Ancak her şeyin ötesinde insanlar için kaygılıyım: dünya yüzündeki milyonlarca insan için... Emeğinden yararlandığımız, topraklarını ellerinden aldığımız, sağlıklarını etkilediğimiz, bilgilerini talan ettiğimiz ve bitkisel kaynakları doymak bilmez şekilde tüketerek yaşamlarını kısıtladığımız insanlar için. Kitlesel olarak üretilen bitkisel ürünlerin tüketicileri olarak, genellikle istemeden neden olduğumuz ve bilinçsizce sürdürdüğümüz, sosyal ve çevresel bağlamdaki “ayak izlerimize” ilişkin verileri ortaya koymaya çalıştım. Örneğin, Kosta Rika’ da muz üreticilerinin tarımsal kimyasallar yüzünden zehirlenmeleri ya da Endonezya yağmur ormanlarının büyük bölümünün ucuz margarin ve sabun imalinde kullanılan Afrika yağ palmiyesi üretimi için tahribi, bu ürünleri aldığımızda verilen fişlere yazılmayan bedellerdir.”
Anna Lewington’un kaygılarına katılıyorum. Bilimsel bir çalışma yaparken sadece öğrendiklerimizi kaydetmek ve yazıya dökmek, yayına dönüştürmekle yetinmememiz gerektiğini, bu bilgileri öğrendiğimiz kişilere karşı da sorumluluklarımız olduğunu, öncelikle bu bilginin onların bilgisi olduğunu ve bizim görevimizin bu bilgiyi onlar adına yazıya dönüştürmek olduğunu unutmamanızı söyleyeceğim. Bir biçimde daha çok kişinin bu bilgiden yararlanması, ancak bu yararlanmada onları öğrendiğimiz kişilerin önceliğinin unutulmaması, onlarla tüm sonuçları paylaşmamız gerekir. Sıradan bir tüketici olarak da daha dikkatli ve duyarlı olmamız gerektiğini öğretiyor bu çalışmalar. Hem çevreye, hem bitkilere, hem de onlardan yararlanan ve yararlanacak bugünkü ve gelecek kuşaklara karşı sorumluluklarımızın bilincinde olmamız gerek.
Etnobotanik çalışmalar, son yıllarda giderek önem kazanan disiplinler- arası dallardan biri. Antropoloji, insan kültürlerinin her alanını kapsadığından bitki-insan ilişkilerinin irdelenmesi de antropolojinin alanına giren konulardan. Ancak bu alan, sadece antropologların değil, botanikçi, eczacı, arkeolog, genetikçi, çevre bilimci ve bitki kimyası ile ilgili çalışanların da ilgi alanındadır. Her uzman kendi yöntemleriyle, ancak diğer bilim dallarından uzmanlarla ortaklaşa çalışarak, bu ilişkinin farklı boyutlarını ortaya çıkarabilir. Bir etnobotanik çalışmada ideal olan da tüm bu uzmanlarla ve halkla iyi bir iletişim içinde olmaktır.
Halkın binlerce yıldır kullandığı tüm yabani bitkilerle tarıma alınmış bitkilere ait bilgiler, bunların toplanma ve işlenme teknikleri etnobotanik kapsamına girmektedir. Ülkemizde etnobotanik çalışmaları, özellikle tıbbi bitkiler alanında yoğunlaşmıştır. Bu alanda oldukça çok sayıda çalışma yapılmış olmakla birlikte yine de alan çalışmalarında her gün yeni yeni tıbbi bitkiler saptanabilmektedir.
Kırsal kesimde yabani ot, kök, meyve ve mantarların gıda olarak yoğun olarak kullanıldığını biliyoruz. Birkaç yıl önce yaptığım bir kaynak taramasında kendi bulduklarım da dahil olmak üzere 1000'e yakın bitkinin ülkemizde gıda olarak kullanıldığını gördüm. Yaprakları, kökleri, yumruları, sapları yenenler kadar içilenler –çay ve salep bitkileri-, sakız ve tadımlık yenen çiçekler ve bitki olmamakla birlikte yenen yabani mantar türleri de bu sayıya dahildi. Ancak bu liste sanırım pek çok eksik içermektedir ve bu alandaki çalışmalar arttığında belki 2000'e yükselecektir. Ayrıca gıda olarak kullanılan bitkilerle tıbbi kullanımları olanlar arasında büyük bir örtüşme vardır. Halkın “şifalıdır, her derde devadır, yılda en az bir kez yemelidir” diyerek, binlerce yıllık bir deneyimle yemeyi sürdürdüğü bu bitkiler grubu özellikle incelenmeye değer. Yenen bitkilerle ilgili tarama yaparken, halk tıbbı araştırmalarında Ebegümeci/ Malva, Isırgan / Urtica gibi bitkilerin tıbbi bitkiler arasında sayılarak, ‘dahilen' kullanıldığı belirtilmekteydi: yani gıda olarak tükettiğini söylüyor halk! Bu tür bitkiler, özellikle belli rahatsızlıklarını tedavi etmek için kullanıldığı gibi, bugün antioksidan denilen hastalıklardan koruyucu, bağışıklık sistemini geliştirici amaçlarla da kullanılmaktaydı. Bugün bu bilgileri yeniden keşfediyoruz.
Gıda ve ilaç en önemli iki temel kullanım alanı olsa da, bunlar dışında da halkın yakacak, hayvanları için yem ve inşaattan el sanatlarına, biyolojik mücadeleden sosyal kullanımlara dek çeşitli alanlarda bitkilerden yararlandığını, bu konuda büyük bir bilgi birikimine sahip olduklarını da bilmekteyiz. Yem ve yakacak olarak hangi bitkilerin kullanıldığını, toplandığını bilmek birçok açıdan önemlidir. Örneğin bunlar bilinmeden, bir yörede hangi bitkilere talep olduğunu araştırmadan yapılan erozyon ya da ağaçlandırma çalışmaları başarısız olmaya, yerel halkın kaynaklarını yok etmeye ya da ekilen bitkilerin de yem ya da yakacak olarak tüketilmesine neden olacaktır.
El sanatlarında bitki kullanımı konusunda kırsal kesimde büyük bir erozyon yaşanmaktadır. Dün diyebileceğimiz yakınlıkta bir geçmişe ait gündelik kullanım araç-gereç ve eşyalarını (tarım araçları, sandıklar, hamur tekneleri, hasır, sepet, süpürge gibi nesneleri) bugün artık “etnoğrafik malzemeler” ya da "antika" olarak değerlendirmekteyiz. Kırsal kesimde kullanımları ve üretimleri durmuş ya da son demlerinde olan bu ürünlere rastlamak giderek zorlaşmakta, iyi durumda olanlar antika haline gelmekte, dekor olarak kullanılmaktadır. Basit araç-gereçler, hasırlar, takunyalar, sepetler, zembiller de atılmakta, yakılmaktadır. Müzelerimizde bu tür ürünlerin ancak en görkemli örnekleri, o da hangi bitkiden ve nasıl üretilmiş olduğuna dair en ufak bir bilgi olmaksızın sergilenmektedir. Bitkilerden yararlanmanın en estetik örnekleri olan el sanatları, kaydedilmeden, derlenmeden yok olmanın eşiğindedir ve en önemlisi bunların işlenme ve yapım teknikleri de unutulmaktadır.
Yerel tarım ürünleri, binlerce yıldır çeşitli hastalıklara dayanıklılık geliştirmiş, kıraç ya da kireçli toprağa uyum sağlamış varyeteler, farklı tat ve kokuda ürünler, verimi az, değişik yerel meyve ağaçları, sebzeler ve bunların yerel yetiştirme yöntemleri, yerel reçeteler ve hazırlanma biçimleri de etnobotanik araştırmalarının önemli bir dalıdır. Tahılların yabani ataları ve yerel tarım ürünlerinin genetik çeşitliliğini korumak için bu alanda çalışılması ve mümkünse Menemen Gen Bankası gibi bir kuruluşla işbirliği içinde uzun vadeli korumaya yönelik çalışmalar geliştirilmesi gerekmektedir.
Anadolu'nun bitki zenginliğinin ve pek çok kültüre ev sahipliği etmiş olmasının getirdiği bu kültürel zenginlik, botanikçiler, beslenme uzmanları, ekonomi uzmanları, arkeologlar ve genetikçiler tarafından şimdiye dek oldukça az araştırılmıştır. Yapılan araştırmalar da ne yazık ki birçok yönden doyurucu olmaktan uzaktır ve belirli bir merkezde değerlendirilmediği için dağınık, zor ulaşılan yayınlar halinde kalmışlardır. Bu açığı kapatmanın en iyi yollarından biri farklı disiplinlerden uzmanların katılacağı yerel etnobotanik çalışmalar olarak görülmektedir.
Türkiye 12.000 civarında tohumlu bitki taksonu ile dünyanın en zengin bitki potansiyeline sahip ülkelerinden biridir ve bu sayının üçte biri endemik türlere aittir. Ancak ne endemik bitkilerimizin ne de diğer doğal bitkilerimizden kaçının yararlı olduğu, ne tür kullanımları bulunduğu bilinmemekte, böylece büyük bir ekonomik potansiyel kaynak da heba edilmektedir. Ülkemiz botanikçileri ve arkeologları benzer misyonları paylaşmaktadır. Gerek botanikçiler, gerekse arkeologlar ülkemiz topraklarında varolan büyük doğal ve kültürel zenginliği belgelemeye, araştırmaya, tahrip olmasını önlemeye çalışmaktalar.
Bir arkeolog olarak halkın bitkilere ilişkin bilgisini saptamakla arkeolojik verilerin yorumlanmasına katkıda bulunmak üzere 10 yıl önce bu alanda çalışmaya başladım. Zira, kazı yapılan bölgede gerçekleştirilen bir etnobotanik araştırması, o kazıda ortaya çıkarılan bitkilerin tür düzeyinde tanımlamasına katkı sağlayacağı gibi çevredeki faydalı bitkilerin nasıl kullanıldığına ilişkin yorum olanaklarını arttırır; bitkilerin işlenme tekniklerine ve bu işte kullanılan araç-gereçlere ilişkin bilgiler derlenir ve geçim ekonomisinde cinsiyete göre işbölümü ve mevsimsel etkinlik takvimi ile yeni yorumlara olanak sağlar.
Türkiye'de 3000'i aşkın endemik bitkinin varlığı ve kültürel birikimin zenginliği düşünüldüğünde etnobotanik çalışmaların önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Eğer bu çalışmalar hızla sürdürülemezse neyi kaybettiğimizi bile bilmeden bu bilgiler yok olacaktır. Bilgilerin de endemik olduğunu ve çoğu endemik bitkilerden daha da kısa ömürlü ve korunmaya muhtaç olduğunu unutmayalım.
Pazartesi, Mart 20, 2006
1) Plants, Women and Life in a Central Anatolian Village. Washington Üniversitesi, 17 Kasım 1995, St. Louis, ABD.
2) Pounders and Grinders in a Modern Central Anatolian Village. Round Table, 30 Kasım - 2 Aralık 1995, Clermont-Ferrand, Fransa.
3) The Tradition of Wild Plant Gathering in an Anatolian Village. Society for American Archaeology Kongresi, Ethnoarchaeology of Subsistence and Socioeconomic Systems Workshop, 11 Nisan 1996, New Orleans, ABD.
4) Plant Gathering in Anatolia. Plants for Food and Medicine Konferansi, Society of Economic Botany Toplantisi, Imperial College, 2 Haziran 1996, Londra, İngiltere.
5) Wild Plants for Food and Medicine (Poster Presentation). International Conference on Medicinal Plants: Utilization, Trade and Cultural Traditions. 16-19 Subat 1988, Bangalore, Hindistan.
6) The Ethnobotany of Roots and Tubers in Central Turkey. 11th Symposium of the International Work Group for Palaeoethnobotany. 18-23 Mayıs 1999, Toulouse, Fransa.
7) Plants used in domestic handicrafts in Central Turkey. The Society for Economic Botany Annual Meeting 1998, 13-17 Temmuz 1998, Aarhus, Danimarka.
8) Some Ethnoarchaeological Observations from Turkey Concerning Use-Wear Analysis, Semenov Symposium, St. Petersburg 31 Ocak-4 Subat 2000, St.Petersburg, Rusya.
9) An Ethnobotanical Research in Friday Markets of Bodrum (Muğla, Turkey), Third International Congress of Ethnobotany, 22-30 Eylül, 2001, Napoli, İtalya.
10) Various Aspects of Wild Plant Gathering in Agricultural Societies: Two case studies from Anatolia. EARTH- Early Agricultural Remnants and Technical Heritage Workshop: Agricultural Practice in its Environmental and Cultural Context. 24-28 Kasim 2001, St. Martin de Vesubie, Nice, Fransa.
11) Plant Gathering Tradition in Rural Areas of Turkey and Iran, The First International Conference on the Ancient Cultural Relations between Iran and Western Asia, 16-18 Ağustos 2003, Tahran, İran.
12) Wild Food Plants of the Past and Present, 3rd International Symposium on Mediterranean Food, 26-28 Şubat 2004, European Institute of the Mediterranean (IEMed), Barcelona, İspanya.
13) Wild Food Plants: Supplements of Routine Diets or Famine Foods?, Ninth International Congress of the International Society of Ethnobiology, 12-18 Haziran 2004, University of Kent, Canterbury, İngiltere.
14) Ertuğ, F. ve İhsan Çalış "Indispensable Partners- an overview on ethnobotanical and pharmacognostic research in Turkey, XIth OPTIMA Meeting, 5-11 Eylül 2004, Belgrat, Sırbistan.
15) The Continuity of Gathering Wild Plant Foods and Taste, EARTH Meeting First Plenary Workshop, 11-13 Mart 2005, Glasgow, İskoçya.
16) Rise and Fall of an Integrated Economy: Linseed Oil Production of Cappadocia-Central Anatolia, EARTH Team 1 Workshop, 3-5 Haziran 2005, Asturias, Spain.
17) Some thoughts on the main crops, minor crops and wild plants, EARTH Plenary Meeting, 2-6 Şubat 2006, Leiden, Hollanda.
18) Women's "silent persistence", networks and roles in transmitting knowledge. EARTH second workshop of Team2, 26-28 Mayıs 2006, Tafroute, Fas.
19) Storage in Anatolia, EARTH Project Plenary Meeting, Granada, 9-11 Şubat 2007, Granada, İspanya.
20) Contemporary wild plant use (Chapter 10 presentation of Team Book 1) in EARTH 3rd Group Meeting: “Understanding local diversity”, 5-9 Temmuz, Brig, İsviçre.
Pazar, Ocak 08, 2006
ANADOLU SEPET, HASIR VE ÖRME MALZEMELERİ
SERGİ TASARIMI / AÇIK ÇAĞRI
Sepetçilik ve hasırcılık tüm dünyada olduğu gibi Anadolu’da da en eski el sanatlarından biri ve en hızla kaybolan, yapımı unutulanlardan. Oysa her yörede çok çeşitli bitkilerden, farklı örme teknikleriyle oluşturulmuş sepetler, tezgireler, küfeler, seleler ve zembiller ürün toplama, saklama, taşıma, kimi zaman ölçme kimi zaman sunma kabı gibi pek çok işlevler üstlenmiş; hasırlar bir dönemin en temel taban ve tavan örtüsü, çit, rüzgar perdesi olmuş. Otsu bitkilerden ve dallardan balık sepetleri, kuş kafesleri, terazi kefeleri, hayvan heybeleri (çatma), namazlıklar, şapkalar, şemsiyeler ve benzeri çeşitli ürünler biçimlendirmiş insanlar. Kimilerini boyamış ya da farklı malzemeler ekleyerek bezemiş, desenlerle süslemişler. Kimi zaman evlerini, zahire ambarlarını, hayvan barınaklarını, kovanlarını, kağnı arabalarının çetenlerini de dallardan örerek yapmışlar. Yerleşik köyler kadar göçer gruplarının da yaygın olarak kullandığı, her biri el emeği olan bu el sanatlarından bugüne ne kaldı? Bu evlerin, barınakların, ambarların bugüne belki birkaç resmi kaldı, daha düne dek kullandığımız sepetler yerini plastik olanlarına bıraktı ve hasırlar da yolluklarla yer değiştirdi.
Ağustos 2005’te İstanbul’da Yeditepe Üniversitesi’nde düzenlenen IV.Uluslararası Etnobotanik Kongresi çerçevesinde İtalyan meslektaşım Dr. Dario Novellino ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ve 11 ülkeden 50 sepet ve örgü malzemenin sergilendiği “Dünya Sepetleri Sergisi” bu konuda yeniden düşünmemizi sağladı (http://www.iceb2005.com/topics.html). Bu el sanatlarının sosyal ve ekonomik önemi Kongrede bir panelin de konusu oldu. Bu panele katılan bildiri ve posterler ile sergi katalogu Bildiriler kitabında (Proceedings of the IVth International Congress) yayımlanacak. Yayının 2006 sonbaharında tamamlanması bekleniyor. Sergide Türkiye’den Aksaray, Aydın, Bodrum, Buldan ve Mardin’den gelen örnekler sergilendi. Yurtdışından sepet ve örme malzemeleri getirenlerin bir bölümü bunları Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi’nde oluşturulması düşünülen bitkisel malzeme koleksiyonuna bağış olarak bıraktı.
Bu sergi için malzeme toplarken yayınlara da baktım ve Anadolu’da sepet ve hasır yapımına ilişkin ne kadar az yayın olduğunu, her yörede yaygın olarak yapılmasına, zengin bir hammadde ve teknik çeşitliliği içermesine karşın adeta el sanatı olarak bile değerlendirilmeyen bu malzemelerin hiç bir koleksiyonunun da müzelerimizde bulunmadığını üzülerek gördüm. Bugün için sadece bir fikir, ancak ilerde bir sergiye, kataloğa, koleksiyona dönüşebilecek bir fikir olarak elinde bu tür malzeme olanların bu malzemenin bir fotoğrafını ve varsa bilgisini (yerel adı, hangi bitkiden/ bitkilerden yapıldığı, kullanım amacı, bulunduğu yer, alındığı yöre, yapan kişi) yollamasını rica ediyorum. Düzenlenen serginin broşürünü ve sergiden bir iki görüntüyü de bir fikir vermesi için ekliyorum.
KIZILKAYA-AKSARAY ÇALIŞMASI 1994-1995
1994-95 yıllarında Orta Anadolu'da Melendiz Ovası'nda Melendiz Irmağı kıyısında yer alan Kızılkaya köyünde 18 ay süresince alan araştırması gerçekleştirildi. Kızılkaya, Aksaray' ın 25 km güneydoğusunda, Aşıklı Höyük olarak adlandırılan ve 1989 yılından başlayarak kazılan tarihöncesi yerleşmenin bir kilometre kuzeyinde yer almaktaydı. 2002'ye dek İstanbul Üniversitesi tarafından sürdürülen kazılarda Aşıklı Höyüğün çanak çömleksiz Neolitik döneme ait bir yerleşme olduğu ve ekonomisinin kısmen tarım, kısmen de avcılık ve toplayıcılığa dayandığını göstermiştir. Bu Neolitik yerleşmenin en ilginç unsurları arasında uzun süreli bir yerleşime işaret eden oldukça iyi korunmuş kerpiç mimarisi ve obsidyen aletleri sayılabilir. Arkeolojik verilerden, bu yerleşmenin çağı için çok geniş, iyi organize olmuş ve olasılıkla aynı zaman diliminde birkaç yüz kişinin birlikte yaşadığı bir köy olduğu anlaşılmaktadır.
Aşıklı yerleşimiyle aynı fiziki çevreyi paylaşan Kızılkaya köyünde geçim ekonomisi araştırmaya değerdi. Bugün Orta Anadolu'nun kıraç, ağaçsız bozkırlarına bakıldığında bu toprakların tarih öncesi bir yerleşim için ne gibi bir çekiciliği olduğunu anlamak zordu. Ancak, çok sayıdaki eski yerleşim yerinin varlığı, çevrenin geçmişte daha farklı olması gerektiğinin de göstergesiydi. Çeşitli paleo-çevre araştırmaları Holosen dönemde iklimin bugünkünden çok da farklı olmadığını ve orijinal step bitki örtüsünün de insan eliyle yapılan tahripleri saymazsak aşağı yukarı aynı olduğunu göstermekteydi. Her ne kadar bugünkü genel görünüm, 9000 yıl öncesinden tamamen farklıysa da, çevreyi yakından incelediğimizde, ağaçların kesilmesinden, meraların aşırı otlatma ile tüketilmesinden ve sayısız hayvan ve bitki türünün yok olmasından önceki döneme ait izler, ipuçları görmek mümkündü. Böylesi bir inceleme, geçmiş fiziki çevrenin yeniden kurgulanmasına yardımcı olacak ipuçlarını da içermekteydi.
300 hane ve yaklaşık 1300 nüfuslu Kızılkaya köyü ekonomisi tahıl ağırlıklı tarım ve kısmen bahçecilik ile küçük ölçekli koyun ve sığır hayvancılığına dayanmaktaydı. Günümüz köy ekonomisi her ne kadar bölgesel, ulusal ve hatta uluslararası sistemlerle ilişkideyse de, doğal kaynakların kullanımında pazar ekonomisi öncesine ait tekniklere ilişkin bilgiler hala canlıydı ve geçmiş ekonomik yapıya ilişkin önemli veriler içermekteydi.
Çalışma ilerledikçe, ot toplayıcılığına ait önemli miktarda malzeme derlendi. Bitkilerin gıda, yakacak ve yem olarak kullanımlarının yanı sıra dokuma ve sepet yapımında, uyuşturucu, yapışkan, süpürge, boyar madde, nazarlık ya da ilaç olarak kullanıldıklarını gözlendi ve belgelendi. Ön çalışmalar, toplayıcılık unsurunun erken Neolitik dönem ekonomisiyle karşılaştırmalar için belki de en uygun ve fakat Anadolu'da henüz hiç çalışılmamış bir alan olduğunu gösterdi. Böylece geleneksel geçim ekonomisini bir bütün olarak incelemenin yanı sıra, araştırmanın ağırlığı toplayıcılık, özellikle bitki toplayıcılığı ve bitki kullanımına kaydı. Ekonominin tarım, hayvancılık, avcılık gibi diğer unsurları, toplayıcılıkla ve birbirleriyle ilişkileri sürekli göz önünde tutularak incelendi.
Köy ekonomisine olabilen en geniş kapsamda bakarak, bu ekonomi içinde ot toplayıcılığının yerini gerek otların besin değeri, gerek mevsimsel özellikleri ve gerekse kaynak kullanımı ile yaşamsal risklere karşı sigorta özellikleriyle değerlendirmeye çalışıldı. Her ne kadar bu bilgileri kesin sayısal değerlere dönüştürmek ve verileri prehistorik ekonominin koşullarına uyarlamak çok zorsa da bu zorlu uğraş umulandan daha verimli sonuçlar verdi. Aksaray çalışmasında 1050-2000m. yükseklikler arasında toplanan 600 kadar bitki örneğinden 340 tür (73 familyada) saptandı, bunların 300 kadarının yerel halk tarafından kullanıldığı belirlenip yerel adları kaydedildi. 100 bitki türünün yendiği, 44'ünün sadece ilaç olarak halk tıbbında kullanıldığı, 170 türün hayvan yemi ve 15 kadar türün yakacak olarak değerlendirildiği öğrenildi. El sanatları ve yağ çıkarımı, nazarlık gibi diğer amaçlarla kullanımlar da kaydedildi. Anadolu'nun bu sınırlı bölgesinde rastlanan bitki bilgisi birikimi, ot toplama geleneğinin önceleri sanılandan daha uzun süreli ve temel bir kültür değeri olduğunu ortaya koydu.
Bu çalışma süresince toplanan Türkiye'nin B5 karesine ait 600'e yakın bitki örneği Gazi Üniversitesi Botanik Bölümünden elemanların özverili çalışmalarıyla tanımlanmıştır. Örneklerin büyük bölümü GAZI Herbaryumu' nda korunmaktadır.
Çalışma, Mayıs 1997'de doktora tezi olarak Washington Üniversitesi'nce (St. Louis,USA) kabul edildi. "An Ethnoarchaeological Study of Subsistence and Plant Gathering in Central Anatolia" (ORTA ANADOLU'NUN GELENEKSEL GEÇİM EKONOMİSİNDE YABANİ BİTKİLERDEN YARARLANMA: ETNOARKEOLOJİK VE ETNOBOTANİK BİR ÇALIŞMA ) adıyla sunulan tez çalışmasının bazı bölümleri makaleler olarak yayımlandı (bakınız yayınlar), Türkçesinin yayımı üzerinde çalışılmaktadır.
Cumartesi, Ocak 07, 2006
T. Takaoğlu (Ed.), Ege Yayınları, 2004, Istanbul.
İçindekiler:
Jak Yakar: Ethnoarchaeological in Rural Anatolia
Turan Takaoğlu: Ethnoarchaeology in Turkey: a historical approach
Lisa Hopkins: Agriculture and economy in a highland village: an Ethnoarchaeological approach
Adnan Diler: Tradition and cahange in olive oil processing in rural Caria
Tomris Bakır: Domestic pot making in Yiğitbaşı village in northeast Anatolia
Füsun Ertuğ: Pottery production at Uslu in the Elazığ Region
Billur Tekkök: The pottery workshops at Eceabat in northwest Anatolia: the Hellenistic and Roman traditions continue
Hamza Gündoğdu: Patterns of black amber bead making in northeast Anatolia
Rüstem Aslan and Stephan Blum: Darı Köy Ethnoarchaeological investigations in to the emergence of archeological variability
Nurcan Yalman: Ethnoarchaeological research and “settlement logic”
USLU KÖY (ELAZIĞ) ÇANAK-ÇÖMLEK YAPIMI HİKAYESİ 1980-1984
Uslu Köy, Elazığ'ın Sivrice ilçesine bağlı, yaklaşık 1500m yükseklikte bir dağ köyüdür. Pelli, İsolar ve Nurgüze derelerinin birleşmesiyle oluşmuş bir çayın aktığı vadi kenarına kurulmuştur. Köyün ekonomisinde tarım ve hayvancılığın yanı sıra çömlekçilik önemli bir yer tutar. Malatya İmamoğlu kazılarına katıldığım sırada bu çevrede kullanılan tüm çanak çömleklerin Uslu Köy'den geldiğini öğrendim. Uslu köyü ziyaret ettiğimde çömleklerin kadınlar tarafından çok ilginç bir yöntemle yapıldığını gözledim. Kadınların 'kalıp' adını verdikleri yaklaşık 30-40 cm çapında üstü düz, dibi yuvarlatılmış konik, pişmemiş topraktan altlıklar üzerinde simit şekline getirdikleri kili yükselterek, kalıbı ayak parmaklarıyla çevirerek şekil vermeleri kada r, tüm ürünleri açık ateşte pişirmeleri de çok ilginçti.
Bu ürünlerin ünü sadece Doğu Anadolu'da değil Orta Anadolu'da da yayılmıştı. Bu kaplar pişirimden sonra köyün erkekleri tarafından katırlara yüklenerek köy köy dolaşılarak ya da trenle uzak mesafelere gidilerek özellikle buğdayla takas edilmekteydi.
Daha çok güveç, çanak ve testi formları pazarda satılmakla birlikte Uslu Köy'de 30'a yakın farklı formun kadınlar tarafından üretildiği gözlenmiştir. Bu kaplar üzerinde çizi bezeme, noktalarla yapılan süslemeler ya da güveçlerde kabartma kaş bezeme yaygındır. Evlerin alt katlarında rastlanan, yaklaşık 1 m. çapında, 2 m. yükseklikteki 'petek' de denilen pişmemiş topraktan ambarlarda da kabartma süslemeler görülür.
1981-82'de köye birkaç ziyaretten sonra bir senaryo yazıldı ve Uslu Köy'de çanak çömlek yapım yöntemi 1984'te profesyonel bir ekiple filme alındı (Uslu Köy Masalı). Bu film Kültür Bakanlığı 1984 Belgesel Ödülünü de kazandı. 2004'de Uslu Köy çömlekçiliği notları bir yayına dönüştü ve Turan Takaoğlu tarafından derlenen Ethnoarchaeological Investigations in Rural Anatolia’da yayımlandı.
YAYIN: KADINLAR VE BİTKİLER
Füsun Ertuğ 2003 Gendering the Tradition of Plant Gathering in Central Anatolia (Turkey), P. L. Howard (Ed.), Women and Plants: Gender Relations in Biodiversity Management and Conservation , pp. 183-196, Zed Books, London.
Paperback: 320 pages
Publisher: Zed Books (October 10, 2003)
Language: English
ISBN: 1842771574
Table of contents:
Foreword Women and the Plant World--Patricia L. Howard *
Part 1: Culture, Kitchen and Conservation * Women in the Garden and Kitchen--Laurie S.Z. Greenberg * Wild Food Plants and Arbëresh Women in Lucania, Southern Italy--Andrea Pieroni * Women and "Wild" Foods--Ephrosine Daniggelis *
Part 2: Gender Relations, Women's Rights, and Plant Management * Farm Women's Rights and Roles in Wild Plant Food Gathering and Management in Northeast Thailand-- Lisa Leimar Price * Gender and Entitlements in the Zimbabwean Woodlands--Allison Goebel *
Part 3: Gendered Plant Knowledge in Science and Society * "Passing on the News"--Nancy Turner * The Invisible Queen in the Plant Kingdom--Brij Kothari * The Gender of Crops in the Papua New Guinea Highlands--Paul Sillitoe *
Part 4: Plants, Women's Status and Welfare * Gendering the Tradition of Plant Gatherng in Central Anatolia (Turkey)--Füsun Ertug * The Basket-Makers of the Central California Interior--Linda Dick Bissonnette * Exchange, Patriarchy and Status--Margot Wilson *
Part 5: Gender, Biodiversity Loss and Conservation * Losing Ground--Stephen Wooten * Modernization and Gender Dynamics in the Loss of Agrobiodiversity in Swaziland's Food System--Millicent Malaza * Arawakan Women and the Erosian of Traditional Food Production in Amazonas Venezuela--Shirley Hoffmann * Women and Maize Breeding--Yiching Song & Janice Jiggins
BODRUM- MUĞLA 1999-2002
Bodrum, Muğla ili sınırlarında ve Türkiye Florası’nın C1 karesinde yer alır. 650 km2 lik Bodrum yarımadasının en yüksek yeri 700 metre kadardır. Sıcak ve kurak geçen yazlarına karşın ılıman ve yağışlı kışları, yıllık ortalama 750mm. yağış almasını sağlar. Bölgenin bitki örtüsünün çoğu Akdeniz elementlerinden oluşmuştur. Bodrum'da özel bir üniversite kurmayı hedefleyen Akdeniz Ülkeleri Akademisi Vakfı'nın desteğiyle, 1999 yılı Ekim ayında çalışmalarına başlayan Bodrum Yararlı Bitkiler Araştırma Merkezi, 2000 yılı Haziran ayına dek çalışmalarını sürdürmüş, bu tarihte Vakfın Bodrum binasının ekonomik güçlükler nedeniyle kapanmasından sonra proje özel çabalarla tamamlanmıştır.
Bodrum Yararlı Bitkiler Araştırma Projesinde özellikle Bodrum kasabası merkez alınarak, Bodrum’un kısmen yarımadanın dışında kalan köylerinden ve Milas'a yakın yörelerinden de her türlü bitki kullanımına ilişkin bilgi ile bunlara ait herbaryum örnekleri toplanmıştır. Toplanan 774 bitki örneğinden 89 familya ve 390 tür belirlenmiş ve tümü veri tabanına işlenmiştir.
Bodrum Yararlı Bitkiler Araştırması uzun vadeli ve farklı disiplinlerin katkısıyla çok yönlü bilgiler derlemeye yönelik olarak tasarlandı. Çok sayıda kaynak kişinin bilgisine başvuruldu (109 kişi) ve özellikle pazar taramalarına önem verildi. Bodrum pazarı her hafta ziyaret edilerek pazara getirilen tüm gıda ve ilaç bitkileri ile sepet, kaşık, nazarlık gibi, bitkilerden üretilen malzemeler kaydedildi. İlçede Cuma günleri kurulan pazar, çevre köylerde yaşayanlar için çok önemli bir alış-veriş ortamı sağladığı gibi bizim için de farklı yerlerden çok sayıda bitkinin getirildiği, farklı bilgileri olan köylüleri ve pazarcıları bir arada bulabileceğimiz zengin bir çalışma alanı oldu. Ayrıca çevre pazarlara (Milas, Muğla, Yatağan ve Ortaca) da gidilerek karşılaştırmalar yapılmaya çalışıldı. Pazarda tanıdığımız köylülerle bitki toplamaya çıkıldı. Köylerde tanınan, kullanılan bitkilerden birçoğunun pazara getirilmediği gözlemlendi. Özellikle yem, yakacak ve ilaç bitkilerinden çoğu ile el sanatlarında kullanılan bitkiler pazar dışı araştırmalarda saptandı. Uygulanan yeni bir yöntem de ilkokul öğretmenleri ve öğrencileriyle ortak çalışmaydı. Yalıçiftlik beldesinde ve Gündoğan' da gerçekleştirilen bu çalışmalarda, öğrencilere yenen ve şifalı bitkilere ilişkin formlar verildi. Bu formlarda ya da getirdikleri örneklerde rastlanan yeni bitkiler ve kullanımlar o kaynak kişilere gidilerek doğrulandı, örnekler birlikte toplandı ya da ayrıntılar derlendi. Bu çalışmalar araştırmaya büyük katkı sağladığı gibi gençlerin çevrelerindeki bitkilere ve ailelerinin bilgi birikimine ilgisini de arttırdı.
Bodrum ve çevresinde saptanan 390 türden 52'si tarımı yapılan ya da bölgeye özgü olmayan bitkilerden oluşmaktadır, 338’i ise yerlilerin "deli" dediği doğal bitkilerdir. Halen 35 türün yerel adları ya da kullanımları eksiktir, ancak 350'yi aşkın bitkinin yerel adları ve kullanımları öğrenilmiştir. Bunlardan 21'i endemik türlerdir. Gıda olarak kullanılan doğal bitkilerin oranı oldukça yüksektir. 300'ü aşkın doğal bitkiden 142'si ile tarımı yapılan 36 bitki gıda grubunu oluşturmaktadır. İkinci önemli grup tıbbi bitkilerdir. Bu grup, üçte biri gıda olarak da yararlanılan 92'si doğal, 24'ü tarımı yapılan ya da bölgeye özgü olmayan toplam 116 türden oluşmaktadır. Diğer önemli kullanım gruplarından biri 60 bitkiden oluşan hayvan yemi grubu ve sepet, hasır, kaşık gibi malzemelerin üretiminde yararlanılan 40 türle el sanatları grubudur. Diğer türlerin çardak, çit yapımından, balık avlamaya ve sosyal kullanımlara değin uzanan geniş bir kullanım çeşitlemesi vardır.
Çalışmalarda yaklaşık 20 kişilik gönüllü grubun katkısı büyüktür. Bitki teşhisleri Ankara Gazi ve İstanbul Üniversitesi Botanik bölümlerinde ve çeşitli uzmanların katkılarıyla gerçekleştirilmiştir.
Yayınlar: (2003) An Ethnobotanical Research in Friday Markets of Bodrum (Mugla-Turkey), DELPINOA 45: 167-172 [Proceedings Third International Congress of Ethnobotany, September 22-30 2001, Napoli]
(2003) Bodrum Mutfağında ‘Ot Kültürü’ I: Yenen Doğal Otlar. K. Toygar, (Ed.), Türk Mutfak Kültürü Üzerine Araştırmalar 2003, 10. Cilt, s.49-70, Türk Halk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı Yayınları, Ankara.
(2004) Wild Edible Plants of the Bodrum Area (Muğla, Turkey), Proceedings of the VIth Plant Life of Southwest Asia Symposium, Yüzüncü Yıl University, 10-14 June 2002, Van, Turkish Journal of Botany 28: 161-174.
(2004) Bodrum Yöresinde Halk Tıbbında Yararlanılan Bitkiler, 14. Bitkisel İlaç Hammaddesi Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir, K.H.C. Başer and N. Kırımer (Eds.), e-book: http.//documents.anadolu.edu.tr/bihat
Bu çalışmanın amacı, Denizli ili Buldan ilçesinde halkın yararlandığı doğal bitkilere ve özgün tarım ürünlerine ilişkin geleneksel bilgilerin derlenmesi ve bir kültür değeri olarak envanterlenmesidir. Türkiye Bilimler Akademisi- Türkiye Kültür Sektörü’ nün (TÜBA-TÜKSEK) Türkiye Kültür Envanteri kapsamında pilot proje olarak çalışmalar başlattığı Buldan’da mimari, arkeoloji ve etnoğrafya çalışmalarına paralel olarak etnobotanik değerlerin de saptanması önerilmişti. Buldanlıların yaşamlarını sürdürmek için gıda, ilaç, yem, yakacak ve çeşitli amaçlarla bitkilerden nasıl yararlanmış olduklarına yönelik bir araştırma yoktu. Zengin bir kültürel birikime ve doğal çevreye sahip olan Buldan’da halkın bu alandaki bilgi birikimini sistemli bir biçimde araştırmak, korunmuş olanı saptamak ve gelecek kuşaklara sağlıklı bir biçimde aktarmak bu çalışmanın ana hedefi olarak saptandı. Buldan’da 2002 yılı sonbaharında TÜBA desteğiyle yapılan ön araştırma, 2003 yılı Şubat ayından başlayarak Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma Fonu (SBB-3031) ve TÜBA -TÜKSEK’ in katkılarıyla 15 ay boyunca sürdürüldü.
Alan çalışmaları, proje yürütücüsü Dr. Füsun Ertuğ ile Balıkesir Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Gülendam Tümen (yürütücü yardımcısı), Balıkesir Üniversitesi Necatibey Eğitim Fakültesi Biyoloji Eğitimi Ana bilim Dalından Yard. Doç.Dr. Tuncay Dirmenci ve yüksek lisans öğrencisi Rıdvan Polat; Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Yard. Doç. Dr. Ali Çelik (yürütücü yardımcısı) ve araştırma görevlisi Gürkan Semiz’in katılımı ile gerçekleştirildi; verilerin kayda geçirilmesinde İstanbul Üniversitesi Arkeoloji ve Sanat Tarihi Bölümü yüksek lisans öğrencisi Merve Andaç yardımcı oldu. Buldan Doğal Hayatı ve Kültürü Koruma Derneği, Buldan Kaymakamlığı, Belediye Başkanlığı ve Orman Bölge Şefliği de çalışmaya destek oldular.
Toplanan 479 bitki örneği, 22’si Türkiye’ye endemik, 271 türü kapsamaktadır. Bunlardan 103 gıda, 121 ilaç, 12 yakacak, 41 yem ve 41 el sanatlarında kullanımın yanı sıra 43 bitki türünün farklı alanlarda yararlı oldukları saptanmıştır. Farklı bitki kullanımlarına ilişkin 400’ün üzerinde kullanım reçetesi derlenmiş, doğal/yabani bitkilere ve yerel tarım bitkilerine ait örnekler alınmış ve bitki kullanımları fotoğraf ve video ile de belgelenmiştir. Kullanıma ilişkin bilgilerle, örnek alınan, teşhisleri yapılan bitkilere ilişkin veriler, çok yönlü sorgulamalara uygun olarak düzenlenen bir veri tabanına aktarılmıştır. Herbaryum örnekleri Pamukkale Üniversitesi Biyoloji Bölümü Herbaryumu’nda korunmaktadır. Ancak Projenin asıl büyük kazanımı bu alanda sürdürülebilir bir envanterleme sistemini başlatmış olmasıdır.
Pazar, Ocak 01, 2006
YAYIN: Buldan (Denizli) Etnobotanik Alan Araştırması 2003 Raporu TÜBA Kültür Envanteri Dergisi'nin 2. Sayısında yayımlandı. Aralık 2005
Dergi ile ilgili yazışma adresi: www.tuba.gov.tr ve tuba@tuba.gov.tr
Gordon Hillman, Society for Economic Botany "2004 Seçkin Etnobotanikçi" ödül töreni ertesinde arkadaş ve öğrencileriyle: soldan sağa: Mat Prebble, Mordechai Kislev, Jean Kennedy, Jean Chauvet, Daniele Martinoli, Mark Nesbitt, Edhud Weiss, Füsun Ertuğ, Andy Fairbairn, Gordon Hillman, Ann Butler, Dominique des Moulins, David Harris, Daniel Zohary, George Willcox, Frances McLaren.
9.Etnobiyoloji Kongresi, Haziran 2004, Kent Universitesi, Canterbury, İngiltere.
Acartürk, Reyhan
1996 Şifalı Bitkiler, Flora ve Sağlığımız, Orman Genel Müdürlüğü Mensupları Yardımlaşma Vakfı Yayını, Ankara.
Arslan, Mükerrem ve Hayran Çelem
2001 Ankara'nın Egzotik Ağaç ve Çalıları , TÜBITAK Türkiye Tarimsal Arastirma Projesi Yayınları, Ankara.
Atamov, Vagif, Hasan Akan, Ömer Faruk Kaya, Tahir Polat, Hüseyin Ağdemir
2004 Şanlıurfa'nın Ağaç ve Çalıları, Harran Üniversitesi, Gap Fidancılık, Şanlıurfa.
Atay, Sema
1996 Soğanlı Bitkiler; Türkiye'den İhracatı Yapılan Türlerin Tanıtım ve Üretim Rehberi , Doğal Hayatı Koruma Derneği, İstanbul.
Başer, K. Hüsnü Can., Gisho Honda and Wataru Miki
1986 Herb Drugs and herbalists in Turkey. Studia Culturae Islamicae, 27, Tokyo
Baytop, Asuman
1995 Bitkilerin Bilimsel Adlarındaki Niteleyiciler ve Anlamları, İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Yayınları, İstanbul.
1998 İngilizce-Türkçe Botanik Kılavuzu, İstanbul Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Yayınları, İstanbul.
2003 Türkiye'de Botanik Tarihi Araştırmaları, Feza Günergün (Yay. haz.), Çetin Matbaacılık, İstanbul.
Baytop, Turhan
1997 Türkçe Bitki Adları Sözlüğü . Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, TDK Yayınları. İlaveli 2. baskı, Ankara.
1999 Türkiye'de Bitkiler ile Tedavi: Geçmiste ve Bugün. Nobel Tıp Kitabevleri, İlaveli 2. baskı, İstanbul.
2001 Anadolu Dağlarinda 50 Yıl: Bir Bitki Avcısının Gözlemleri , Nobel Tıp Kitabevleri, İlaveli 2. baskı, Istanbul.
2002 İstanbul Florası Araştırmaları: Toplayıcılar, Herbaryumlar, Floralar, Botanik Bahçeleri, Kaynaklar ( 1553-1965), Eren Yayıncılık, İstanbul.
Birand, Hikmet
1999 Alıç Ağacı ile Sohbetler , TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, 5. Basım, Ankara.
1999 Anadolu Manzaraları, TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları, Ankara.
Çolak, Alper Hüseyin (Ed.), Friederike Sorger
2004 Türkiye Çiçekleri (Blumen der Türkei), 2. baskı, İstanbul.
Çubukçu, Bayhan, Günay Sarıyar, Ali H. Meriçli, Nurhayat Sütlüpınar, Afife Mat, Filiz Meriçli
2002 Fitoterapi (yardımcı ders kitabı), İ.Ü. Eczacılık Fakültesi Yayınları, İstanbul
Davis, Peter H. (Ed.)
1965-1985 Flora of Turkey and the East Aegean Islands , Vol 1-9, Edinburgh University Press, Edinburgh.
Davis, Peter H., R.R. Mill ve Kit Tan (Eds.)
1988 Flora of Turkey and the East Aegean Islands, Vol 10, Supplement , Edinburgh University Press, Edinburgh.
Ekim, Tuna, Mehmet Koyuncu, Mecit Vural, Hayri Duman, Zeki Aytaç ve Nezaket Adıgüzel
2000 Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı (Eğrelti ve Tohumlu Bitkiler). Türkiye Tabiatını Koruma Derneği Yayını, Ankara.
Erik, Sadik, Galip Akaydın ve Ayhan Göktaş
1998 Başkentin Doğal Bitkileri, Ankara Valiliği Çevre Koruma Vakfı Baskanlığı, Ankara.
Ertem, Hayri
1987 Boğazköy Metinlerine Göre Hititler Devri Anadolu'sunun Florasi , 2.baskı, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara.
Güleryüz, Gülcan
2000 Uludağ Alpin Çiçekleri, Bursa Valiliği İl Turizm Müdürlüğü, Bursa.
Günal, Nurten
1997 Türkiye'de Başlıca Ağaç Türleri'nin Coğrafi Yayılışları, Ekolojik ve Floristik Özellikleri, Çantay Kitabevi, İstanbul.
Güner, Adil, Neriman Özhatay, Tuna Ekim, K.Hüsnü Can Başer (Eds.)
2000 Flora of Turkey and the East Aegean Islands , Vol. 11 , Supplement 2, Edinburgh University Press, Edinburgh.
İnaltong, Tijen
2003 Bir Ot Masalı, İletişim Yayınları, İstanbul.
2004 Meyve Ağacından Hikayeler, İletişim Yayınları, İstanbul.
Kutluk, Hatice ve Burhan Aytuğ
2004 Kare Kare Türkiye Bitkileri, Ünal Akademik-İ.Ü. Orman Fakültesi, İstanbul.
Kürschner, Harald, Thomas Raus ve Joachim Venter
1995 Pflanzen der Türkei: Ägäis-Taurus- Inneranatolien, Quelle & Meyer Verlag, Wiesbaden.
Lyle-Kalças, Evelyn
1974 Food from the Fields, Edible Wild Plants of Eagean Turkey , Birlik Matbaası, Bornova, İzmir.
Mat, Afife (Ed.)
1998 Türkiye'de Mantar Zehirlenmeleri ve Zehirli Mantarlar, TÜBİTAK Başvuru Kitapları, Ankara.
Mataracı, Tuğrul
1997 Ağaçlar: Doğa Sevenler İçin Rehber Kitap: Marmara Bölgesi Doğal Egzotik Ağaç ve Çalıları , Metalform Yayınları, İstanbul.
Matthew, Brian ve Neriman Özhatay
2001 Türkiye'nin Siklamenleri, Siklamen Derneği, Londra (Türkiye Doğal Hayatı Koruma Derneği'nden temin edilebilir).
ODTÜ Doğa Topluluğu
(t.y. 1998) ODTÜ Kampüsü Kırçiçekleri Rehberi, ODTÜ Doğa Topluluğu, Ankara.
Özhatay, Neriman, Andrew Byfield, Sema Atay
2003 Türkiye'nin Önemli Bitki Alanları, WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) Yayınları, İstanbul.
Öztürk, Münir, Özcan Seçmen, Yusuf Gemici ve Güven Görk
1990 Ege Bölgesi Bitki Örtüsü, Ege Turizm Derneği, Izmir.
Öztürk, Münir ve Hasan Özçelik
1991 Doğu Anadolu'nun Faydalı Bitkileri. SISKAV Yayınları. Ankara.
Sümbül, Hüseyin, R. Süleyman Göktürk ve Kani Işık
1998 250 Plants of Belek , Belek Tourism Investors Association, Antalya
Tanker, Nevin, Mehmet Koyuncu ve Semra Kurucu
1989 Ürgüp, Göreme and Ihlara: Plants and Landscape , Çankaya Rotary Klübü, Ankara.
Tatlı, Adem, Bilal Küçükkaraca, Hasan Akan, Hürdogan Çelik ve Fevzi Coşkun
2000 Kütahya'nin Anıt Ağaçları , Kütahya Valiliği Çevre Koruma Vakfi Yayınları, Ankara.
Tuzlacı, Ertan
2003 Bodrum Yarımadası'nın Çiçekleri ve Yararlı Bitkileri, Celsus Yayımcılık, İstanbul.
Türkiye Çevre Vakfı
2001 GAP Yöresindeki Endemik ve Tibbi Bitkiler, Türkiye Çevre Vakfi Yayını, Ankara.
Yaltırık, Faik, Asuman Efe ve Adnan Uzun
1993 İstanbul Adalarının Doğal ve Egzotik Bitkileri, İstanbul Adaları İmar ve Kültür Vakfı Yayınları, İstanbul.
Yücel, Ersin, Faik Yaltırık ve Münir Öztürk
1995 Süs Bitkileri : Ağaçlar ve Çalılar, Anadolu Üniversitesi Yayınları, Eskişehir.
Erken Tarımsal İzler ve Teknikler Mirası Projesi (EARTH: Early Agricultural Remnants and Technical Heritage, the dynamics of non-industrial agriculture: 8,000 years of resilience and innovation) 5 yıllık ve European Science Foundation (ESF- Avrupa Bilim Komitesi) desteğiyle işlerliğe kavuşmuş bir projedir.
Projenin amacı, tarım ürünlerinin tarihçesi, erken tarımda kullanılan araç-gereçler, ürün işleme teknikleri ve tarım öncesi yeryüzü peyzajı ile bugünkü arasındaki farklılıklar konusunda özellikle son 20-30 yıldır artan araştırmaların sonuçlarını tartışarak bu konuda farklı ülkelere dağılmış veri ve arşivleri, tüm uzmanların yararlanabileceği bir ortak veri tabanına dönüştürmektir. 26 ülkeden arkeolog, arkeobotanikçi, tarımcı ve antropologların katıldığı bu proje, Fransa'dan Dr. Patricia Anderson (CNRS) ve İngiltere'den Michael Given (Glasgow Univ.) yürütücülüğünde başlamış, 2006'dan itibaren de P. Anderson ve Leonor Pena-Chocarro yürütücülüğünde sürdürülmektedir. İlk Komite toplantısı 24-25 Eylül'de Strasbourg'da, ilk genel Plenary toplantı Mart 2005'te Glasgow'da, 2. Plenary Şubat 2006'da Leiden'de yapılmıştır.
Üç farklı ekibin, farklı konularda yoğunlaşmak üzere yılda ikişer kez toplanarak atelye çalışmaları yapması öngörülmektedir. 1. Ekibin ilk atelye çalışması Haziran 2005'te İspanya'da Asturias'da, 2. si Buldan-DEnizli'de gerçekleşmiştir, üçüncü çalıştay ise İsviçre'de Temmuz 2007'de yapılacaktır. Bu toplantılar ve çalışmalar sonucu bir dizi yayın gerçekleştirilecektir.
Ekip 1: Crop Choice and Diversity (Ürün seçimi ve Çeşitliliği): Ekip başları: Füsun Ertuğ & Carol Palmer
Ekip 2: Skills, Processes, Tools (Beceriler, İşlemler, Aletler): Carolina Castel-Carpinschi & Annelou van Gijn
Ekip 3: Agricultural Landscapes (Tarımsal Peyzaj) Inge Schjellerup & Felix Retamero
Daha ayrıntılı bilgi için bkz:
http://www.earth.arts.gla.ac.uk
1983 Eyüboğlu, Üner. Itır Okaygün, Füsun Yaraş Doğal Boyalarla Yün Boyama: Uygulamalı ve Geleneksel Yöntemler. Uygulamalı Eğitim Vakfı Yayını, İstanbul.
1990 Eyüboğlu, Üner ve Füsun Yaraş Doğal Boyalarla Kırmızılar, Morlar, Maviler (Reds, blues and purples with natural dyes). Türkiyemiz 61: 40-53.
1996 Contemporary Plant Gathering in Central Anatolia: An Ethnoarchaeological and Ethnobotanical Study. Plant Life in Southwest and Central Asia, Proceedings of the IVth Plant Life in Southwest Asia Symposium, 21-28 Mayıs 1995, s. 945-962, Ege Üniversitesi Yayınları, İzmir.
1998 Anadolu'nun Önemli Yağ Bitkilerinden Keten/ Linum ve Izgin/ Eruca . Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi ( TÜBA-AR) 1: 113-127.
1998 Orta Anadolu'da Bir Etnoarkeoloji ve Etnobotanik Çalışması. Karatepe'deki Isik, Halet Çambel Anı Kitabı, ed. G. Arsebük, M.Mellink, ve W.Shirmer, s. 325- 338, Ege Yayınları, İstanbul.
1998 Archaeoethnobotanical Researches in Cappadocia. Good weeds, witches' weeds. Proceedings of the Seminar , Gallicano (Lucca, Italy), 9-10 May 1997, A. Pieroni (ed), s.79-89. E x periences Verlag, Köln.
1998 Plant Gathering Versus Plant Domestication: An Ethnobotanical Focus on Leafy Plants. The Origins of Agriculture and Crop Domestication , Proceedings of the Harlan Symposium, 10-14 May 1997, Aleppo, Syria, A.B. Damania, J.Valkoun, G.Willcox and C.O.Qualset (eds), s. 218-223, ICARDA
http://www.bioversityinternational.org/publications/Web_version/47/
1998 Anderson, S. ve F. Ertug-Yaraş Fuel Fodder and Faeces: And Ethnographic and Botanical Study of Dung Fuel Use in Central Anatolia. Environmental Archaeology 1: 99-108.
1998 Geçmişte ve Günümüzde Yararlı Bitkiler. Mesa ve Yaşam 6: 18-20.
1999 Örenlerin bitkisi Üzerlik (Peganum harmala). Bilim ve Teknik Dergisi 374: 88-90.
1999 İstanbul'un Mavi Yazmaları. P Sanat Kültür, Antika Dergisi 14:116-121
1999 Plants used in domestic handicrafts in Central Turkey. OT Sistematik Botanik Dergisi 6/2:57-68
1999 Plant, Animal and Human Relationships in the Folk Medicine of Turkey. In Proceedings of the International Seminar Herbs, Humans and Animals , A. Pieroni (ed.), s.45-63, May 7-8 1999 Coreglia, Tuscany, E x periences Verlag, Köln.
2000 Aksaray Mutfağında Bitkisel Gıdalar. Vadiler Kenti Aksaray 3:18-19
2000 Baharın Müjdecisi: Çiğdem (Crocus) ya da AN.TAH.SUM. SAR Hititler Devri Anadolu Florası'na küçük bir Katkı. Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi ( TÜBA-AR) 3:129-136.
2000 An Ethnobotanical Study in Central Anatolia (Turkey). Economic Botany Journal 54/2: 155-182.
2000 Linseed oil and Oil Mills in Central Turkey: Flax / Linum and Eruca , important oil plants of Anatolia. Anatolian Studies 50: 171-185. erişim: http://www.jstor.org/stable/3643022
2002 Pounders and Grinders in a Modern Central Anatolian Village. Moudre et Broyer: l'interprétation fonctionelle de l'outillage de mouture et de broyage dans la Préhistoire et l'Antiquité: actes de la Table Ronde internationale, Clermont-Ferrand, 30 nov.- 2 déc.1995, pp.211-225, Procopiou, H. and R. Treuil (Eds.), CTHS, Paris.
2002 Uslusuyla Delisiyle Kenker. Bilim ve Teknik Dergisi 419: 94-95.
2003 Doğadan Soframıza: “Ot Çıkısı”, The Gate Magazine 36 : 30-32.
2003 Ertuğ, F., Tümen, G. ve A. Çelik TÜBA-TÜKSEK Buldan (Denizli) Etnobotanik Alan Araştırma Raporu 2002 Yılı Çalışması. Buldan Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA-TÜKSEK Pilot Bölge Çalısmaları 2/2: 76-91.
2003 Etnobotanik Fiş Örneği ve Çerçeve Soruları. Türkiye Kültür Envanteri Kılavuzu , Türkiye Bilimler Akademisi TÜKSEK Yayinlari, s.101-110, İstanbul.
2003 Gendering the Tradition of Plant Gathering in Central Anatolia (Turkey), P. L. Howard (Ed.), Women and Plants: Gender Relations in Biodiversity Management and Conservation , pp. 183-196, Zed Books, London.
2003 Bodrum Mutfağında ‘Ot Kültürü' I: Yenen Doğal Otlar. K. Toygar (Ed.), Türk Mutfak Kültürü Üzerine Araştırmalar 2003, 10. Cilt, s.49-70, Türk Halk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı Yayınları, Ankara.
2003 Wild Plant Gathering in a Greek Village: Misti in Cappadocia. Studies Presented to Güven Arsebük , M. Özbaşaran, O. Tanındı ve A. Boratav (Eds.), Ege Yayıncılık, İstanbul.
2003 Akalın, E. and F. Ertuğ An Anatomical and Ethnobotanical Study related to Ruta species which grow in Turkey, Journal of Pharmacy of Istanbul University 35-36/2 (2002-2003): 121-132
2003 An Ethnobotanical Research in Friday Markets of Bodrum (Mugla-Turkey), Delpinoa 45: 167-172. (Proceedings of the Third International Congress of Ethnobotany, September 22-30, 2001, Napoli)
2004 Wild Edible Plants of the Bodrum Area (Mugla, Turkey), Turkish Journal of Botany 28: 161-174.
[http://journals.tubitak.gov.tr/botany/issues/bot-04-28-1-2/bot-28-1-2-16-0210-17.pdf]
2004 Recipes of old Tastes with Einkorn and Emmer Wheat. Türkiye Bilimler Akademisi Arkeoloji Dergisi (TÜBA-AR) 7: 177-188.
2004 Bodrum Yöresinde Halk Tıbbında Yararlanılan Bitkiler, 14. Bitkisel İlaç Hammaddesi Toplantısı, Bildiriler, 29-31 Mayıs 2002, Eskişehir, K.H.C. Başer ve N. Kırımer (Eds.), e-book: http.//documents.anadolu.edu.tr/bihat
2004 Pottery Production at Uslu in the Elazığ region. T. Takaoğlu (Ed.), Ethnoarchaeological Investigations in Rural Anatolia, Vol.1: 77-96, Ege Yayınları, Istanbul.
2004 Ertuğ, F., Tümen, G., A. Çelik ve T. Dirmenci TÜBA-TÜKSEK Buldan (Denizli) Etnobotanik Alan Araştırma Raporu 2003 Yılı Çalışması. Türkiye Bilimler Akademisi TÜBA Kültür Envanteri Dergisi 2: 187-218.
2004 Buldan Mutfak Kültürü Üzerine Bir Deneme. K. Toygar, (Ed.), Türk Mutfak Kültürü Üzerine Araştırmalar 2004, 11. Cilt 11 s. 335-370, Türk Halk Kültürünü Araştırma ve Tanıtma Vakfı Yayınları, Ankara.
2005Etnobotanik Çalışmaları ve Türkiye’de Yeni Açılımlar, Kebikeç 18:181-187
2005 Yusufeli'nin Çiftçileri, Bir bitkibilimci:Jack Harlan, Bağbahçe 1: 26-29.
2005 İran Köyünde Kadın Olmak, Cumhuriyet Kitap eki (10 Şubat 2005): 782: 27 (Erika Friedl'ın aynı adlı kitabının tanıtımı).
2006 50 yıl önce Türkiye’de Yörüklerin Yayla Hayatı, Toplumsal Tarih 146: 94-95 (Ulla Johansen kitabı tanıtımı)
2006 Osmanlı’nın Damak Tadı, Radikal Kitap (17 Mart 2006): 32. (Marianna Yerasimos kitabı tanıtımı)
2006 An overwiew of the plaited crafts of Turkey (Anatolia and Thrace). Proceedings of the IVth International Congress of Ethnobotany, F. Ertuğ, ed., 297-306, Ege Yayınları, İstanbul.
2006 Dario Novellino ve Füsun Ertuğ “Baskets of the World” The Social Significance of Plaited Crafts, Proceedings of the IVth International Congress of Ethnobotany, F. Ertuğ, ed., 619-620, Ege Yayınları, İstanbul.
2006 Turkey (Aksaray, Buldan, Bodrum), Proceedings of the IVth International Congress of Ethnobotany, F. Ertuğ, ed., 673-679, Ege Yayınları, İstanbul.
2006 Ethnobotanical Investigations in Rural Anatolia, T. Takaoğlu (Ed.), Ethnoarchaeological Investigations in Rural Anatolia, Vol.3:7-22 , Ege Yayınları, Istanbul.
2007 Yerel Tadlar, Geleneksel Lezzetler Şenliği, 24-27 Mayıs 2007, Sivas, Anadolu Halk Mutfağı Platformu 2. kitap.
2008 Edmund Hillary sadece Everest Fatihi Değildi, Cumhuriyet Bilim Teknik Eki 1090: 22, Tartışma, 8 Şubat 2008.
2008 Etnobotanik Miras ve Yerli Meyve Mirası, Bodrum Yarımadası’nın Çevresel ve Yapısal Geleceği Sempozyumu Bildirileri, s. 441-449, Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Bodrum.
2008 'Doğa Tarihi Müzesi’nde Kültür Tarihi’ne Yeraçmak: Arkeobotanik, Arkeozooloji ve Etnobotanik Koleksiyonlarının Yeri', 2. Ulusal Doğa Tarihi Kongresi Bildirileri, s. 163-168, Kırsal Çevre ve Ormancılık Sorunları Araştırma Derneği, Ankara.
2009 'Wild Plant Foods: Supplements of Routine diets or famine foods?' A.Fairbairn and E. Weiss (eds). Ethnobotanist of distant pasts: Archaeological and ethnobotanical studies in honour of Gordon Hillman. s. Oxford: Oxbow.
2009 Bogaard, Amy, Michael Charles, Katheryn C. Twiss, Andrew Fairbairn, Nurcan Yalman, Dragana Filipovic, G. Arzu Demirergi, Füsun Ertuğ, Nerissa Russell and & Jennifer Henecke, Private pantries and celebrated surplus: storing and sharing food at Neolithic Catalhöyük, Central Anatolia, ANTIQUITY 83: 649–668.
Baskıda:
Geçmişten Bugüne Anadolu Kırsalında Kadın Mekan İlişkileri, A. Akpınar, G. Bakay ve H. Dedehayır (eds.) Mekanlara Yansıyan Kadın Kimliği, Turkuvaz Yayınları, İstanbul.
Ülkemizin kültür varlıklarının gelecek kuşaklara kültür mirası olarak aktarılabilmesi için 2001 yılında Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) tarafindan başlatılan Türkiye Kültür Sektörü (TÜBA-TÜKSEK) girişimi iki pilot bölgede: Denizli'nin Buldan ve Sanlıurfa'nın Birecik-Suruç ilçelerinde Kültür Envanteri çalışmaları başlatılmıştır. 2001 yılında bu bölgelerde başlanan mimari (kentsel, kırsal), arkeoloji ve etnoğrafik envanterleme ile sözlü tarih çalışmalarına 2002 yılında etnobotanik ve tarih envanterleme çalışmaları eklenmiştir.
Etnobotanik verilerin TÜBA-TÜKSEK çerçevesinde envanterlenmeye başlaması çok önemli bir ilk adımdır. Zira ülkemizde arkeolojik yerleşmeler ya da yerel mimari unsurların bir kültür değeri olduğu, bu projeden önce de kabul görmüş bir gerçektir. Gerek arkeolojik yerleşmeler ve buluntular, gerekse yerel mimarlık örnekleri yasalar yeterli olmasa da bir dereceye dek koruma altındadır. Tescil sistemi ile bunların belgelenmesi yıllardır sürdürülmektedir. Oysa halkın bitkilere ilişkin bilgisi anlamına gelen etnobotanik çalışmalarının, Türkiye’nin en saygın Akademik Kuruluşu olan TÜBA tarafından envanterleme çalışmaları arasına alınması, bu mirasın ilk kez bir kültür değeri olarak kabulü anlamına gelmektedir ve bu anlamda öncüdür.
“Bir kültür değeri olarak etnobotanik” dediğimizde ne kastettiğimi biraz daha açmak istiyorum: Öncelikle biz bu projede neyi envanterliyoruz? Halkın bitkilere ilişkin bilgisini! Yani, bir arkeolojik yerleşme ya da bina gibi somut bir yapıya değil, bilgi gibi soyut, kültürel bir ögeye envanter numarası veriyoruz. Bunu yaparken bitki türünü (ya da alt türünü) esas alıyoruz. Böylece aynı bitkinin farklı yerlerde benzer ya da farklı amaçlarla nasıl kullanıldığını öğrenmiş olacağız. Sonuçta her bitkinin kullanım haritası ve toplam kaç bitkiden yararlandığımızı da öğrenebileceğiz.
TÜBA- TÜKSEK Projesi Çerçevesinde yeni alanlarda araştırma yapmak isteyenlere alan çalışması konusunda bilgi vermek üzere 2003 yılından başlamak üzere Atelyeler gerçekleştirildi. 2006 yılı atelye çalışmasının da 6 Ekim 2006'da TÜBA İstanbul Ofisi'nde yapılması kararlaştırıldı.
Etnobotanik Alan Çalışma Teknikleri
Etnobotanik, bir yörede insanların kullandığı her türlü bitkinin araştırılması demek olduğuna göre, o yörede kullanılan tüm bitkilerin saptanması ve örneklemesi gerekmektedir. Elbette bu öneri, kısa dönemli ya da dar bütçeli bir araştırmada bir tek bitki grubu (örneğin tıbbi bitkiler ya da boyamada kullanılan bitkiler gibi) ile de sınırlandırılabilir. Ancak, çalışılan bölgeyi dar tutup, örneğin bir ya da iki köy ile sınırlandırıp, hazır o bölgeye ulaşım ve çalışma olanakları sağlanmışken diğer bitki gruplarındaki kullanımları da derlemek çok daha yararlı bir yöntem olarak önerilebilir.
Botanikçilerin uyguladığı bitki toplama, presleme ve kurutma tekniklerinin öğrenilmesi bu alanın kaçınılmaz ön koşuludur. Araştırmacının botanik eğitimi olsa bile Türkiye florasındaki her türü tanımlayabilmek tek kişinin işi değildir, bir grup botanikçi ile ortak çalışmak ve belirli türlerde o türün uzmanlara danışmak gereklidir. Bir alanda çalışmaya karar verildiğinde birkaç farklı disiplinden uzmanın katılacağı küçük bir ekip oluşturmak yine önerilebilecek en iyi yoldur. Ancak yine de uzmanlık derecesinde olmasa da her araştırmacının bitki toplama- presleme yöntemlerini uygulayabilmesi gereklidir.
Etnobotanik araştırmaları uzun vadeli bir çalışma gerektirir. Kış ve bahar ayları, beslenmede kullanılan bitkilerin saptanabileceği ve kaynak kişilerle en rahat söyleşilerin yapılabileceği dönemdir. Yaz ve sonbahar ise, bitki preslemeleri için olduğu kadar tohum örnekleri alımında ve ekin biçimi, harman ve sonrası işlemleri izleme, kışlık yakacak, hayvan yemi için ot toplama gibi değişik etkinliklerin sürdüğü bir dönem olarak önemlidir. Kısacası en az bir yıl boyunca alanda çalışmak gereklidir. Birçok durumda bir yılın yeterli olmadığı, süre uzadıkça yeni bilgilerin edinildiği de unutulmamalıdır.
Etnobotanikçileri botanikçilerden ayıran en önemli yan, alan çalışmasında yoğun kaynak kişi kullanımıdır. Kaynak kişilerin seçimi ve onlarla söyleşi teknikleri çok önemlidir. Geçmiş kuşakların bilgilerini devralmış kişileri bulmak ve onlarla birlikte alana çıkmak, onların bitkilere ilişkin gözlemlerini not etmek ve bu bilgileri başka deneklerle sınamak önerilebilecek etkili bir yoldur. Kırsal kesimde genellikle araştırmacılara rehberlik etmek erkeklerin işidir. Oysa besin ve ilaç olarak kullanılan otların toplanması, boyar maddeler ve bahçe tarımı Anadolu'da da, dünyanın birçok yerinde olduğu gibi, kadınların uzmanlık alanıdır. Kadınların gıda-ilaç toplama ve hazırlanmasında, çeşitli el sanatlarında (dokuma, hasır gibi) çok önemli kaynak kişiler oldukları unutulmamalıdır. Bununla birlikte mantar, meyve ve bazı yumrulu bitkileri erkekler ve özellikle erkek çocuklar toplar. Yaşları nedeniyle çocukları kaynak kişi olarak önemsememek hatadır. Hayvanların yediği ya da yemediği zehirli otları en iyi bilenlerse çobanlardır. Belirli bitkilerin adıyla anılan ve o bitkiyi kullanarak bir hastalığı iyi ettiğine inanılan ‘Ocak' tabir edilen kişiler de araştırmacıların kaçırmaması gereken kaynak kişilerdendir. Yörede ip, sepet, hasır örenlere ve dokumacı kadınlara, kullandıkları bitkileri, bitkisel boya maddelerini ve bunlardan nasıl yararlandıklarını danışmak gerekir. Bir başka kaynak kişi grubu ziraatçiler, veterinerler ve sağlık memurlarıdır.
Etnobotanik araştırmalarında oldukça yeni bir teknik de sayısal (quantitative) çalışmalardır ve bu araştırmaların katkısı giderek artmaktadır. Özellikle koruma ve sürdürülebilir kullanım ile sürdürülebilir kalkınmaya yönelik çalışmalarda sayısal araştırmaların önemi büyüktür. İstatistiksel ve çok seçenekli (multivariate) uygulamalarla sahada elde edilen verilerin değerlendirilmesi ve ileriye dönük koruma-projelerinin tasarlanması olası hale gelmektedir. 1987'de Sir G. Prance tarafından etnobotanik çalışmalarında kullanılması önerilen bu yöntem, bilgisayar teknolojisinin yardımı ve istatistik programlarının kolay uygulanabilir hale gelmesiyle giderek daha çok araştırmacının kullandığı etkin bir araştırma aracı olmuştur. Sayısal tekniğin uygulanabileceği çalışmalara birkaç örnek vermek gerekirse: bir bölgede farklı sosyal, kültürel grupların yararlı bitki kullanımlarındaki farklılıklar; bitki kullanım tercihlerinin değerlendirilmesi; belirli bir çevredeki bitki örtüsüne insan kullanımının etkilerinin değerlendirilmesi; farklı tarımsal yöntemlerin belirli bitki türlerinde yarattığı etki (boy, yaprak özelliği, vb.); yararlı bitkilerin bir alanda ne kadar bulunduğu; bulunan bitkilerin ne kadarının insanlarca yararlı sayıldığı gibi örnekler düşünülebilir.
Fotoğraf ve video ile belgeleme de gereklidir. Fotoğrafla her bitkinin doğal ortamını, bu çevrede bulunma sıklığını, hangi türlerle bir arada olduğunu belgeleyebiliriz. Ekin/ürün isleme, harman, öğütme ya da kekik suyu çıkarma gibi uzun bir süreci gerektiren işlemlerin fotoğrafla belgelenmesinin yanı sıra videoya çekilmesi de gözden kaçabilecek ayrıntıların belgelenmesi için çok yararlıdır.
Alan çalışmaları sırasında ya da hemen ertesinde bitki tanımlamaları yapıldıktan, bitkinin türü ve varsa varyetesi öğrenildikten sonra, bilimsel yayınlar taranarak önce yayılım alanı, yayınlarda belirtilen kullanımlarla uyumlu bilgiler edinilip edinilmediği araştırılmalıdır. Yayın taramaları, henüz alan çalışması sırasında gerçekleştirilebilirse bize alanda yeni sorular sorma olanağını sağlar. Ancak çalışma sonunda, gerek çalışılan alanda, gerekse tüm Türkiye'de her bir bitkinin farklı ya da benzer kullanımlarının varlığının araştırılması çok önemlidir. Genellikle Türkiye'de yapılan etnobotanik yayınlarda göze çarpan en önemli eksikliklerden biri bu konuda gözlenmektedir. Kaynaklar oldukça dağınık olduğundan ve bu konuda başvurulabilecek bir merkezi kütüphane, veri tabanı, vb. olmadığından yayınlar taranmamakta ve bulunan bilgiler yeterince değerlendirilememektedir. Yurtiçi kaynaklar ve yayınlar kadar özellikle komşu ülkelerdeki (Yakin Doğu ve Akdeniz bölgesi) etnobotanik çalışma verilerine, kaynaklarına erişim de gereklidir. Özellikle Yakın Doğu konusunda önerebileceğim en iyi veri tabanı İngiltere'de KEW Botanical Garden'in Economic Botany bölümünde hazırlanmış ve bu alanda çalışanlara açık olan SEPASAL (Survey of Economic Plants for Arid and Semi Arid Lands) veri tabanıdır. MEDUSA (Mediterranean Network) gibi Akdeniz uluslarının bitki kullanımlarına ait veri tabanları da henüz tümüyle yeterli olmamakla birlikte taranmalıdır. Ayrıca özellikle Yunanistan, İtalya gibi ülkelerde gıda ve ilaç olarak kullanılan bitkilerle ilgili giderek artan yayınlar göz ardı edilmemelidir.
Uzun vadeli ve çok yönlü bir alan çalışmasıyla elde edilen bilgiler, disiplinler arası bir anlayışla ve farklı uzmanların katkısıyla değerlendirildiğinde, bitki listelerinden oluşan alışılagelen etnobotanik raporlardan çok daha fazla katkı sağlayacak ve halkın bilgi birikiminin ülkemiz yararına kullanımı mümkün olacaktır. Eğitime ve yerel kalkınmaya yönelik olduğu kadar halktan alınan bilgileri onlara derli- toplu bir biçimde sunmaya yönelik popüler yayınlar da etnobotanik alanında düşünülmesi gereken önemli çalışmalardandır.